17. Hukuk Dairesi 2015/15867 E. , 2018/4481 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, ... Gıda Turz. İnş. ve Hayvancılık Tic. Ltd. Şti., ... ve ..."ın müvekkili bankanın kredi borçluları olduğunu, ..."ın kredi sözleşmelerinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, alacaklarının tahsili için alınan ihtiyati haciz kararının ... 3. ... Müdürlüğü"nün 2009/7935 sayılı dosyasından infaz edildiğini, aynı dosyada ilamsız takibe geçildiğini, ilgili dosyada yapılan ... takibi işlemleri neticesinde alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, Davalı borçlu ... adına kayıtlı "... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... Pafta, ... ve .. parsellerin tamamı" nın ..."a devredildiğini, bu üçüncü şahısın ise bu hisseyi ..."ye devretmiş olduğundan, gayrimenkullerin devir ve temlikine ilişkin tasarrufun iptaline ve gayrimenkuller ile ilgili olarak ... dosyasında satışına yetki verilmesine, gayrimenkullerin yeniden üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi amacı ile İhtiyati Tedbir kararı verilmesine, davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde 3.değil 4.şahıs durumunda olduğunu, bu nedenle müvekkilinin kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini, davacının müvekkili ve davalılarla ilgili olarak somut bir iddia ortaya koyamadığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı ... beyanlarında; turizm otel işletmeciliği yaptığını, bir otelde resepsiyon görevlisi olduğunu, ... isimli şahsın babasının ... şirketinde çalıştığı dönemde patronu olduğunu, babasının maaş ve prim karşılığında çalıştığını, dava konusu ... köyü ... parsel sayılı taşınmazı ..."ın babasına olan borcu karşılığı vermek istediğini, babasının da bankalarla sorunlu olabileceğini söyleyerek taşınmazı kendisi vekalet ile satın aldığını, kısa süre içerisinde paraya çevirme imkanı ortaya çıkınca yine vekalet ile sattığını, vekalet verdiği ..."nu tanımadığını, ..."da bir noterde vekalet tanzim işini yaptıklarını, yanında babasının olduğunu, alım satım işiyle hiç ilgilenmediğinden alış-satış fiyatlarını bilmediğini, babasının satış parasını ..."den elden aldığını, halen ..."ın babasına borçlu olduğunu beyan etmiştir.
Davalılardan ..."ın cevap dilekçesi vermediği, duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu olan ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... pafta, ... ve ... parsellerin tamamının 05.11.2008 tarihinde ..."a, 14.11.2008 tarihinde ... adına devir yapılan tapudaki işlemlerin iptaline karar verilmiş; hükmü, davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip
konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
Doğrudan doğruya borçludan değil de, borçlunun sattığı şahıstan mal iktisap edenler hakkında iptal kararı verilebilmesi; ancak kötü niyetli olduklarının kanıtlanması halinde mümkündür. Kötüniyetten maksat, borçlunun durumunun satın alan tarafından bilinmesi veya bilinebilecek durumda olmasıdır. Kötü niyeti kanıtlama yükümlülüğü ise davacı alacaklıya düşer. Kötüniyetin kanıtlanamaması halinde dava İİK"nun 283/2. maddesine göre bedele dönüşür.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3.kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması
halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Somut olayda dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, ... ve ... parsel in tamamı 05.11.2008 tarihinde ..."a, ondan da 14.11.2008 de ..."ye devredilmiştir. Davalı ... Türksoy"un duruşmadaki beyanlarında; davalı borçlu ..."ın davalı 3. kişi ..."un babasının şirketinde çalıştığı, babasının davalı ..."in patronu olduğu, davalı ... in babasına olan borçları sebebi ile borcuna karşılık dava konusu gayrimenkullerin kendi adına devrinin yapıldığını, beyan etmesi karşısında davalı 3. kişi ..."in borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olması sebebi ile kötü niyetli olduğu anlaşılmaktadır.
Dördüncü kişi konumunda olan diğer davalı ... yönünden ise tasarrufun iptali ancak kötü niyetli olduğunun kanıtlanmasına bağlıdır. Mahkemece herhangi bir gerekçe bildirilmeksizin davalı 4. kişinin de kötü niyetli olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi verilen karar dosya içeriğine de uygun düşmemektedir. Mahkemece davalı 4 kişi ile borçlu arasında arkadaşlık, akrabalık, ticari ilişki, iş ortaklığı gibi bir yakınlıklarının olup olmadığının araştırılması, bu yönden davalıların nüfus kayıtlarının getirtilip incelenmesi, kayıt maliklerinin kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması durumunda davalı 4. kişi yönünden davanın reddine karar verilmesi, davalı ... yönünden davanın tazminat isteğine dönüşeceğinin göz önünde bulundurulması ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hatalı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye geri verilmesine 25.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.