Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2008/3-573
Karar No: 2008/611

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/3-573 Esas 2008/611 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu 2008/3-573 E., 2008/611 K.

Hukuk Genel Kurulu 2008/3-573 E., 2008/611 K.

  • ÇELTİK EKİM SAHASI
  • İDARİ YAPTIRIM
  • TAŞINMAZ MÜLKİYETİNDEN DOĞAN YETKİLER
  • TAZMİNAT DAVASI
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 683 ]
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 44 ]
  • 3039 S. ÇELTİK EKİMİ KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki “

    “Tazminat”

    ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.06.2007 gün ve 2006/1132 E.,2007/726 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 13.11.2007 gün ve 15693-17120 sayılı ilamı ile;

    (...Davacı vekili dilekçesinde,müvekkilinin tarlasına ayçiçeği ektiğini, davalının da aynı mevkide bulunan taşınmazına çeltik ektiğini,bu çeltik ekimi sırasında,ekilen çeltiğin suyunun davacının tarlasındaki ayçiçeğine zarar verdiğini beyan ederek,1389 YTL. tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Davalı savunmasında, sulama kooperatifi üyesi olduğunu, kooperatifin, taşınmazların bulunduğu sahanın çeltik ekim sahası olduğunu ilan ettiğini, kendisinin de buna güvenerek ekim yaptığını,davacı tarafın bu mevkiin çeltik ekim sahası olduğunu bilerek tarlasına ayçiçeği ektiğinden dolayı zarara katlanması gerektiğini ifade etmiştir.

    Mahkemece, davacının tarlasının bulunduğu yerin çeltik ekim sahası olduğunu bilerek ekim yaptığı ,bu nedenle de tazminata hak kazanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosyada mevcut 7.7.2006 tarihli bilirkişi raporunda “

    “taşınmazların çevresinde bulunan arazilerin çoğunluğu çeltik ekili olduğundan,davalı taşınmazının yer yer alçaklı yüksekli bir yapıya sahip oluşundan alçak olan kısımlarına su sızdığı ve bundan dolayı üründe yer yer bozulmalar olduğu”

    ” ifade edilmiştir.25.7.2006 tarihli ek raporda ise “

    “kooperatif sahasında çeltik ekimi için yapılan su kanalları genelde toprak tan sedde oluşturmak suretiyle olduğundan ,söz edilen kanallar suyun götürülmesine uygun olarak yapıldığı “

    “belirtilmiştir.

    Uzunköprü tarım ilçe müdürlüğünden gelen 5.4.2007 tarihli yazının incelenmesinden “

    “Dava konusu taşınmazların bulundukları yerin konumu itibariyle genellikle ayçiçeği birinci ürün olarak nisan ayı başından itibaren haziran ayı ortalarına kadar ekilebildiği,bu nedenlerden dolayı ayçiçeği ile çeltikin aynı dönemlerde de ekilebileceği anlaşılmıştır.

    Yukarıda bildirilen tüm açıklamalardan davacının olayda herhangibir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.Ortada da davacının uğradığı bir zarar bulunduğuna göre, bu zararın da tazmin edilmesi hakkaniyet gereğidir.

    Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında ise,zararın nereden kaynaklandığı tam olarak anlaşılamamaktadır.Olayda zararın sebebi ve nereden kaynaklandığı, olayda davalıya atfı kabil herhangi bir kusurun bulunup bulunmadığı,hususlarının tam olarak saptanmasından sonra, şayet meydana gelen zarar, çeltiğin doğal neminden kaynaklanıyor ise,davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı,eğer tedbirsizlik,dikkatsizlik ,ya da sulama hatasından kaynaklanıyor ise,davalının sorumlu bulunduğu gözetilerek,hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken,eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…

    …)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, çeltik ekimi nedeniyle sızan sudan dolayı uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

    Davacı vekili, davacının ayçiçeği ekmek üzere hazırladığı bir parça taşınmazı ile ay çiçeği ektiği iki parça taşınmazına davalıların aynı mevkide bulunan taşınmazlarında ekilen çeltiğin suyunun zarar verdiğini beyan ederek zarının tazminini talep ve dava etmiştir.

    Davalılardan M...... Ü... vekili, açılan davanın kötü niyetli olduğunu, davacının kooperatif tarafından çeltik ekimi yapılacağı ilan edilen yerde sırf zarar olsun diye sudan zarar görebilecek mahsul ektiğini, çeltik ekim sahasına çeltik dışında başka mahsul ekilmesi durumunda bu mahsulün zarar göreceğinin mutlak olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

    Yerel Mahkemece “

    “çeltik alanı olarak belirlenen alana davacının bilerek buğday ve ayçiçeği ekmesi sebebi ile eyleminde iyi niyetle hareket ettiğinden söz edilemeyeceği , bu hali ile TMK.nun 2/1 ve 3/2 maddelerinde yazılı dürüstlük kurallarına aykırı davrandığı ve eyleminin bir hakkın açıkça kötüye kullanılması hali olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır “

    “ gerekçesi ile davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuş; Yerel Mahkeme “

    “bozma ilamı öncesinde yapılan araştırmaların hüküm kurmaya, yeterli olduğu ve bu hali ile TMK 2/1, 3/2 ve B.K. 44. maddeleri uyarınca davanın sübut bulmadığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.”

    ” gerekçesi ile kararında direnmiştir.

    Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazların çeltik ekim sahası içinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

    3039 sayılı Çeltik Ekim Kanununun 2.maddesinde “

    “…Çeltik ekecekler çeltik komisyonundan izin almağa mecburdurlar…

    …”, 9.maddesinde “

    “Yeniden çeltiklik yapacak olanlarla öteden beri bulunan çeltikliklerde çeltik ekimini yapmak istiyenler; her yıl komisyonca ilan edilecek ekim vaktinden en aşağı üç ay önce çeltikliğin bulunduğu yerin büyüklüğünü, bir sene önce tarlada ne ekilmiş olduğunu, sulama için kullanacakları suyun nereden alınacağını, nerelerden geçeceğini ve çeltik tarlalarından çıkacak suyun nereden geçerek nereye akacağını bildirir bir dilekçe ile yalnız başına veya toplu olarak o yerin en büyük mülkiye memuruna bildirmekle mükelleftirler…

    …”;21.maddesinde “

    “Çeltikliklerde su getiren arkların taşma veya sızıntı suretile etraflarında su birikintileri yapmalarına ve çeltiklik kenarlarının su sızdıracak şekilde yapılmasına ve çeltik sularının tarladan çıktıktan sonra hiç bir yerde durgun bir hale gelmesine müsaade edilemez. Bu suların düzgün arklarla etraflarına taşıp su birikintileri meydana getirmeden bir dereye, göl veya denize akıtılması göz önünde tutulur.

    Çeltik tarlalarına ırmak, çay ve derelerden su ayırmak için yapılacak su bendlerinden dolayı, sıhhi mazarratı varsa bu bendlerin ve bunlardan baş gösterecek su durgunluklarının şehir, kasaba ve köylere olan uzaklığı üç kilometreden daha az olamaz. Sıhhi zararı olduğu hâlde istenildiği zaman sularının tamamen ve az zamanda boşaltılmasını temin edecek savakları olan bendlerin uzaklığı kesik sulama usulünde olduğu gibidir. Bu bendlerin çeltik arkları gibi muayyen zamanlarda açılıp sulara serbest akıntı verilmesi gerekir. Bu hükümlere aykırı hareket edenlere, …

    …idarî para cezası verilir. Çeltik biçildikten sonra ertesi yıl ekim hazırlıklarına başlanıncaya kadar çeltikliklerin yine su altında bırakılması yasaktır. Ancak milleme, zararlı hayvanların öldürülmesi gibi maksadlarla sıtma sürfelerinin yaşamayacağı kış ayları içinde bu yerlerin su altında bırakılmasına komisyonca izin verilebilir. Başka zamanlarda ise bir haftaya kadar izin verilebilir. Bunun aksini yapanlara …

    …idarî para cezası verilir.; 28.maddesinde ise “

    “Bu Kanun hükümleri içinde çeltikliklerin yeniden yapılması, idare ve ıslahı, suların sevk ve idaresi ve bunun gibi hususlar hakkında bu Kanunda yazılı yasaklara aykırı hareket edenlere veya mükellef oldukları vazifeleri yerine getirmeyenlere ve çeltik komisyonu kararlarını yapmayanlara …

    …idarî para cezası verilir. Ayrıca, bu fiilin tekrarı hâlinde bu ceza verilmekle beraber komisyonca bunlara çeltik ekimi yasak edilir.”

    ” Hükmüne yer verilmiş olup görüldüğü üzere çeltik ekimi yapacakların uyması gereken kurallar ve bu kurallara uyulmaması halinde verilecek ceza belirlenmiştir.

    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683.maddesi “

    “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir…

    …”,737.maddesi ise “

    “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.”

    ”yani asıl olan başkasına zarar vermemektir. Aksi halde eyleminin sonuçlarına katlanması gerekir.

    Ne var ki somut olayda davacı ayçiçeği ekmeyi düşündüğü taşınmazların çeltik alanı içinde kaldığını bildiği halde bu fikrinde ısrar etmesi onu müterafik kusurlu hale getirmiştir. Hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz. Bilirkişi raporundan her ne tedbir alınırsa alınsın, sızma kanalları yapılsın bu sahada Ayçiçek mahsulü yetiştirmenin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.O halde burada zarar görenin fiilinin meydana gelen zararın artmasına neden olduğu görülmektedir.

    818 sayılı Borçlar Kanunu 44.maddesi uyarınca zarar görenin fiili, zararın doğmasına yardımcı olmuşsa bu durum tazminatın indirim nedenidir. Her ne kadar yerel mahkeme aynı madde nedeniyle tazminatın tamamen kaldırılmasına karar vermiş ise de, müterafik kusur nedeniyle zarardan tamamen sarfınazar etmek istisnai bir durum olup, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri dikkate alındığında olayımızda tazminatı tamamen kaldırmanın uygulama yeri bulunmamaktadır.

    BK.44.madde uyarınca tarafların kusur durumu dikkate alınıp, uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekir.

    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 8.10.2008 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi