Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde; Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyizinde; Katılan ..."nın aşamalardaki istikrarlı beyanı, tanıklar ... ve ..."ın bunu doğrulayan anlatımları, 03/05/2014 tarihli Adli Rapor Formu karşısında haksız tahrik hükümleri de tartışılarak sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Yukarıdaki bozma sebebine uyulması halinde; Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan TCK"nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ile uzlaşma kapsamında olan kasten yaralama suçlarının birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı ancak hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK"nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu nedenle kasten yaralama suçundan da uzlaştırma işlemi yapılması gerekliliğinin ortaya çıkması karşısında; anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.