Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2836 Esas 2019/961 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2836
Karar No: 2019/961
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2836 Esas 2019/961 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı bir ticari ilişki nedeniyle alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı ise borcun ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Bilirkişi raporuna göre, davacının 15.06.2014 tarihi itibariyle 7.409,27 TL alacağı bulunmaktadır. Ancak Dairenin bozma ilamına göre, dava itirazın iptali davasıdır ve alacak miktarı takip tarihi itibariyle tespit edilir. Eğer takip tarihi ile dava tarihi arasında ödeme yapılırsa bu ödemeler yönünden itirazın iptali davası açılması için hukuki yarar yoktur. Davalı kendi borcunu bilebilecek durumda olduğundan alacak likittir, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması da kabul edilemez. Mahkeme itirazın kısmen kabulüne ve asıl alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermiştir. Ancak alacağın %20 oranında tazminatın lehe hüküm kurulan davacı yararına verilmesi gerektiği görülmüş ve bu nedenle hüküm bozulmuştur. Mahkeme kararı İİK'nun 67/2 maddesi ile alakalıdır. Bu maddeye göre, alacağın likit bulunması halinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilir.
19. Hukuk Dairesi         2017/2836 E.  ,  2019/961 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, borcun ödendiğini ve davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, yargılama sırasında yapılan ödemeler de gözetilerek 15.06.2014 tarihi itibariyle 7.409,27 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/3096 E. - 2016/10976 K. sayılı ve 20.06.2016 tarihli bozma ilamında’’Dava, itirazın iptali davası olup, alacak miktarı takip tarihi itibariyle tespit edilir. Takip tarihi ile dava tarihi arasında ödeme yapılır ise bu ödemeler yönünden itirazın iptali davası açılması yönünden hukuki yarar yoktur. Ancak ödemeler davadan sonra ise bu husus infazda dikkate alınır ve takip tarihi itibariyle tespit edilen alacak miktarı üzerinden itirazın iptaline karar verilir. Diğer yandan İİK"nun 67/2 maddesi uyarınca alacağın likit bulunması halinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilir. Somut olayda davalı kendi borcunu bilebilecek durumda olduğundan alacak likittir. Bu nedenle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması da kabul şekli ile isabetsizdir.’’gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne,asıl alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece kurulan itirazın iptali hükmünde karar altına alınan alacağın %20 oranında tazminatın lehe hüküm kurulan davacı yararına verilmesi gerekirken davalı yararına verildiği görülmekle usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.