17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17847 Karar No: 2018/4469 Karar Tarihi: 25.04.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17847 Esas 2018/4469 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/17847 E. , 2018/4469 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ..."ın ... Tekstil San. ve İhr. Ltd. Ş.ne açılan ve kullandırılan kredilerden müvekkiline borçlu olduğunu, ... 24. ... Müdürlüğünün 2012/351 ve 2012/489 sayılı dosyaları ile başlatılan ... takibinde alacağı karşılar mal varlığı tespit edilemediğini, ... ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 36/528 hissesinin ... adına kayıtlı iken 10.01.2012 tarihinde 250.000,00 TL. bedelle diğer davalıya satış gösterilerek devredildiğini, davalının alacaklılardan mal kaçırma amacında olduğunu ileri sürerek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, taşınmazın rayiç değerine yakın bir bedelle satıldığını, muvazaa iddiasının asılsız olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... vekili, aciz vesikası bulunmadığını, usulüne uygun haciz yapılmadığını, muvazaa iddiasının ispat edilemediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davalıların davacıyı zararlandırmak amacıyla tasarrufta bulunduklarına ilişkin delil olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. Somut olayda dava konusu taşınmazın davalı 3. kişiye satıldığı tarihteki gerçek değerinin tespiti için 2 inşaat mühendisi 1 fen mühendisinden alınan raporda dava konusu gayrımenkulün kıymetinin 250.000,00 TL olarak belirlendiği, tapuda da dava konusu gayrımenkulün 250.000,00 TL"ye satıldığı, satış bedeli ile gerçek bedeli arasında fark bulunmamasına ve davalılar arasında akrabalık, tanıdıklık ilişkisi bulunmamasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmişse de alınan bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli değildir. Dava konusu tasarrufa konu “... İli, ... İlçesi, ... ada, ... parselde kayıtlı” tapuda her ne kadar tarla vasfında görünse de bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere üzerinde 6 katlı bina bulunan gayrımenkulün ... ilçesinde 2012 yılındaki değerinin 250.000 TL olarak kabulü hayatın olağan akışına uygun değildir. Hal böyle olunca davaya konu taşınmaz hissesinin devir tarihindeki gerçek değerinin tespiti için dava konusu taşınmaza devir tarihindeki emsal olabilecek satışlarda getirtilerek iki inşaat ve bir mülk bilirkişisinden oluşan yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif yapılıp rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.