11. Hukuk Dairesi 2016/14865 E. , 2018/7115 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 05/03/2015 gün ve 2013/317 - 2015/140 sayılı kararı onayan Daire"nin 09/12/2015 gün ve 2015/6079 - 2015/13255 sayılı kararı aleyhinde davacı tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı; davalı gerçek kişilerin diğer davalı şirketin zaman içindeki yöneticileri olduklarını, davalıların ve çalışanlarının din istismarı yaparak piyasadan para topladıklarını, dilediği an geri alacağı sözü ile davalılara 371.800,00 DM para verdiğini ve karşılığında hisse senedi başlıklı belgeler verildiğini, ancak davalıların kendisine hiçbir bilgi verilmediği gibi parasını da iade etmediklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 12.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline ve maddi ve manevi kayıplarının hüküm altına alınmasına ve 10 yıllık %18 faizinin ve yıllık %20 kâr payının yasal faizleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; mahkemeden adli yardım talebinde bulunmuştur.
Davacının adli yardım talebi 09.10.2013 tarihli tensip zaptıyla reddedilmiştir.
Adli yardım talebinin reddi kararına karşı davacının 19.03.2014 tarihli dilekçesi ile itirazı üzerine ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 25/04/2014 tarih 2014/351-350 D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir.
Adli yardım talebinin reddi kararına itirazının da reddedilmesi üzerine, davacı temyiz yasa yoluna başvurmuş ise de; mahkemece, 25.12.2014 tarihli kararı ile 6100 sayılı HMK"nın 337/2, 346/1-2 maddeleri ve geçici 3/1 maddesi ile 1086 sayılı HUMK"nın 432/4. maddesi uyarınca, kararın kesin olup temyizinin mümkün olmadığından bahisle davacının temyiz talebi reddedilmiştir.
Mahkemece 25.12.2014 tarihli temyiz isteminin reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
(1) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davacının adli yardım talebinin reddi kararına vaki itirazı sonucu verilen kararın kesin olduğundan bahisle temyiz isteminin reddine dair ilk derece mahkemesi tarafından verilen temyiz talebinin reddine dair kararın onanmasına dair Dairemizin 09.12.2015 tarih 6079/13255 E.K sayılı ilamına yönelik HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
(2) Her ne kadar davacı tarafça sunulan karar düzeltme istemini içeren 21.12.2016 tarihli dilekçede, ilk derece mahkemesince verilen 05.03.2015 tarih 2013/317 E. 2015/140 K. sayılı, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi kararına ilişkin bir kısım karar düzeltme nedenlerine dayanılmış ise de, mahkemece verilen esas ve karar numarası belirtilen bu kararın henüz davacı tarafça temyiz edilmediği ve Dairemizcede bir temyiz incelemesi yapılmadığı anlaşılmakla, davacının bu yöndeki istemlerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının ilk derece mahkemesince verilen 05.03.2015 tarih 2013/317 E. 2015/140 K. sayılı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi kararına ilişkin karar düzeltme istemlerinin incelenmesine yer olmadığına, alınmadığı anlaşılan 74,80 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.