3. Hukuk Dairesi 2016/19304 E. , 2018/7436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ... 1.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2010/390 E. sayılı dosyasında sanık olarak yargılandığını, yargılama sürecinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmek için davalı Maliye Hazinesi’ne 66.560,00 TL yatırdığını, adı geçen mahkemenin yargılaması neticesinde beraat ettiğini ve bu kararın kesinleştiğini ileri sürerek,yatırılan paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine binaen tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, söz konusu ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat kararının iş bu mahkemeyi bağlamayacağını ,davacının taleplerinin haklı olmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava açıldıktan sonra alacağın ödenmiş olması gerekçesiyle asıl alacakla ilgili davanın konusuz kalmış olması nedeni ile bu konuda karar verilmesine yer olmadığına;
66.560,00 TL ‘nin 19/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101)Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur.
Somut olayda;davacı taraf,davalı idareyi 28.10.2014 tarihli başvurusu ile temerrüde düşürmüş olmakla,bu tarihten ödeme tarihinde kadar yasal faize hükmedilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile 19.10.2010 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine 2. bent olarak ‘’ 66.560,00 TL’nin 28.10.2014 tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine’’ ifadelerinin yazılmasına,hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.