Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/7544 Esas 2019/3138 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
MÜŞTEKİ : ...
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı ve müşteki ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, müştekinin bilgisi ve rızası hilafına nüfus cüzdanı fotokopisi kullanarak, Turkcell İletişim Hizmetleri’nden 2 adet telefon hattı aldığı, oluşan borcun ücretini ödememesi üzerine Ankara 30. Icra Müdürlüğü’nden ödeme emri tebliğ edildiğinde, müştekinin durumdan haberdar olduğu, bu şekilde sanığın dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda
1-Müşteki ..."nun temyiz talebinin incelenmesinde;
Müşteki ..."ya, usulüne uygun olarak hakları hatırlatılmasına rağmen, 25/09/2012 tarihli oturumda sanıktan şikayetçi olduğunu ancak davaya katılmak istemediğini beyan etmesi karşısında; sanık hakkında açılan kamu davasına usulüne uygun şekilde katılma isteminde bulunup bu sıfatı kazanmayan şikayetçinin hükümleri temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından, vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, suça konu telefon hatlarına ilişkin abonelik sözleşmelerinin tanzimi sırasında, kamu kurumu niteliğindeki Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlıklarından olan müştekiye ait nüfus cüzdanı fotokopilerini kullanarak, ilgili abonelik sözleşmeleri tanzim ettiğinin iddia edilmesi karşısında, sanığın eylemlerinin TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ile 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56/4. fıkrasına muhalefet suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirmek görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.