17. Ceza Dairesi 2016/4746 E. , 2018/5616 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesi neticesinde;
Mağdur ... aracını 11/10/2012 tarihinde saat 22.30 sıralarında park ettiğini beyan ettiği, çalınan aracın saat 05.10 sıralarında katılan ..."a ait işyerinde meydana gelen hırsızlık suçunda kullanıldığı, mağdur ..."a karşı eylemin gece vakti işlendiği anlaşılmasına karşın, sanıklardan ..."e TCK"nın 143/1. maddesi tatbik edilmesine rağmen sanık ... hakkında suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle cezadan artırım yapılmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni olarak görülmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar hakkında katılan ...’a yönelik işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerde TCK’nın 119/1-c maddesi ile artırım yapılırken “2 yıl 12 ay hapis cezası” yerine “3 yıl hapis cezası”na hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesi,
2-Kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmlarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, ve yine T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Sanık ... hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan ilamın güncel adli sicil kaydına göre ek karar ile uzlaşma nedeniyle düşürülmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın adli sicil kaydında bulunan Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/254 Esas ve 2010/640 Karar sayılı ilamı ile TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca aldığı 8 ay hapis cezası mahkumiyetinin tekerrür uygulamasına esas alınması gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan tayin edilen sonuç cezanın “2 yıl 12 ay hapis cezası” olarak düzeltilmesi, sanık ... hakkında tekerrüre ilişkin tüm bölümlerin çıkarılarak yerine “Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/254 Esas ve 2010/640 Karar sayılı ilamı ile TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca aldığı 8 ay hapis cezası mahkumiyetinin TCK’nın 58. maddesi uygulamasına esas alınmasına” cümlesinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılarak yerine "T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesi neticesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Karar tarihinde, başka suçlardan Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda thükümlü olan ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan sanığın kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma haklarının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılması,
2-Kabule göre de; katılan ...’a yönelik işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerde TCK’nın 119/1-c maddesi ile artırım yapılırken “2 yıl 12 ay hapis cezası” yerine “3 yıl hapis cezası”na hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesi,
3-Mağdur ..."e yönelik hırsızlık suçunun gece sayılan zaman diliminde işlendiği anlaşılmasına karşın TCK"nın 143/1. maddesinin uygulanmaması,
4-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanığın CMUK 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.