Esas No: 2021/1254
Karar No: 2022/5522
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1254 Esas 2022/5522 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, komşu taşınmazlarda toplu konut yapımını üstlenen davalı kamu kurumu tarafından yapılan inşaat sırasında çıkan toprağın ve atık suyun dava konusu taşınmaza dökülmesi sonucu oluşan zararın tazminatının tahsil edilememesi üzerine dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davalıdan 30.414,80 TL tahsil ederek davacıya verilmesine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi, istinaf başvurularını esasen reddetmiştir. Karar temyize götürülmüş, ancak davalının temyiz ettiği değer temyiz edilebilirlik sınırı altında kaldığı için temyiz dilekçesi reddedilmiştir. Davacıların temyiz itirazları ise yerinde görülmeden reddedilmiştir. Kanun maddeleri: Temyiz kesinlik sınırı.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
DAVACILAR : ... vd.
FER'İ MÜDAHİL : ... Müh. İnşaat Taahhüt Tic. San. ve A.Ş.
İHBAR OLUNAN : ... Mühendislik Mekanik Elektrik San. Tic. Ltd. Şti.
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Ordu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03/06/2015 tarihinde verilen dilekçeyle tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 20/02/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili, karşı taraftan katılma yoluyla duruşmasız incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 27/09/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklaması dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Dava, komşuluk hukukuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin dava konusu 321 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davalının ise komşu taşınmazlarda 742 adet toplu konut yapımını üstlenen kamu kurumu olduğunu, inşaatın yapımı sırasında çıkarılan toprağın ve inşaattan çıkan atık suyun dava konusu taşınmaza dökülmesi sonucu taşınmazın kullanılamaz hale geldiğini, Ordu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/417 E- 2013/95 K sayılı kararıyla hüküm altına alınan tazminatın tahsil edildiğini, ancak bu dava açıldıktan sonra dahi davalının taşınmaza toprak ve atık suyu dökmeye devam ettiğini, bunun yanında arazide oluşan kot farkı nedeniyle yağmur sularının da taşınmaza akarak zarar verdiğini, sorumlular hakkında başlatılan soruşturma sonucunda kamu davası açıldığını ve sorumluların ceza aldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava konusu taşınmaza yapılan müdahale neticesinde oluşan zararın, taşınmaza dökülen toprak ve molozların araziye verdiği zararın, kal masraflarının ve eski hale getirme masraflarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 17.02.2017 tarihli ıslah dilekçesinde, fazlaya ilişin hakları saklı kalmak üzere müvekkili ... için 124.555,80 TL; ... için 52.857,72 TL olmak üzere toplam 177.413,52 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili idarenin yalnızca ihale makamı olduğunu, ihalenin yüklenicisinin ... Mühendislik olduğunu, yüklenici ile aralarında "Anahtar Teslimi Suretiyle Eser Sözleşmesi" imzalandığını, davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, sözleşmeye göre iş yeri ve çevresindeki bölgede, yeterli güvenlik önleminin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğunu, Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/417 E. sayılı dosyası ve bu dosya ile birleşen Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/134 E. sayılı dosyalarında verilen kararlarla hüküm altına alınan tazminatın davacılara ödendiğini, oluşan yeni zararların davacıların bu bedelleri amacına uygun ve mahkeme kararında belirtilen şekliyle kullanmadıklarını gösterdiğini, davacıların taşınmazla ilgili başkaca tazminat istemelerinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine 12.000,00TL için dava tarihi olan 03/06/2015 tarihinden, bakiye 18.414,80TL için ıslah tarihi olan 17/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 30.414,80TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
1-Karar tarihi olan 2020 yılında temyiz kesinlik sınırı 72.070,00 TL olarak belirlenmiştir. Davalının temyize konu ettiği değer ise 30.414,80TL olup temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi, miktar itibariyle mümkün değildir. Bu nedenle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazına gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE; 2. bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Yargıtay duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, davalı tarafından yatırılan harcın iadesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.