(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/338 E. , 2021/2340 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, Gaziler Köyü çalışma alanında bulunan 180 ada 4 parsel sayılı 2.210,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına dayanılarak ... ve ... adlarına; 180 ada 5 parsel 2.856,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından, davalılar Hazine ve ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldıktan sonra görevsizlik kararı ile Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilen Men"i Müdahale davası, davaya konu parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazlara yapılan müdahalenin men"ine karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce "dava mülkiyete yönelik olduğu halde yanlızca elatmanın önlenmesi davası olarak nitelendirilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek, davacıların dayandığı 14.09.1962 tarih 162 nolu tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazların kuzeyinde bulunan 180 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dayanağı olan 1979 tarih 19 nolu tapu kaydının ilk tesisinden itibaren haritasıyla birlikte tüm tedavüllerinin ve çekişmeli taşınmazların güneyinde bulunan taşınmazların kadastro tutanakları ile varsa dayanağı belgelerin getirtilerek mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişi ve tespit tutanak bilirkişilerinin katılımıyla yapılacak keşifte 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesine göre tapu kaydının kapsamının haritasına göre belirlenmesi; taşınmazların, tapu kaydının kapsamı dışında kalması halinde, dava konusu taşınmazlarda davacıların ekonomik amaca uygun hak kazandırıcı zilyetliğinin bulunup bulunmadığı konusunda yerel bilirkişiler ve tanıklardan ayrıntılı bilgi alınması, çekişmeli taşınmazların sınırında bulunan göl nedeniyle jeoloji mühendisi bilirkişi ve ziraatçi bilirkişiden taşınmazın niteliği, zilyetlikle iktisabının mümkün olup olmadığı hakkında ayrıntılı rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 180 ada 4 ve 5 parsel numaralı taşınmazlara yapılan müdahalenin menine, 180 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, 180 ada 4 nolu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 4 pay olarak kabul edilerek; 1/2 payının ..., 1/4 payının ..., 1/4 payının ... adlarına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, ek kararla temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilmiş; ... bu ek karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalının temyiz talebinin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş olup, davalı ... mirasçısı ..., kendisine yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek ek karara ilişkin temyiz isteminde bulunmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu" na göre tebligat evrakı üzerinde tebliğ memurunun ad, soyad ve kaşesinin bulunması zorunlu olduğu halde, davalıya yapılan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat evrakında dağıtıcı ad, soyad ve kaşesi bulunmamakta olup, bu haliyle davalıya yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Yasası hükümlerine uygun olduğundan söz edilemeyeceğine göre, mahkemenin 28.07.2016 tarihli "temyiz talebinin reddine" ilişkin ek kararının, usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle BOZULARAK ortadan kaldırılmasına;
Davalı ... mirasçısı ...’un esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davalı ..., yargılama sırasında 22.11.2013 tarihinde vefat etmiş olmasına rağmen, mirasçılarının davada taraf olarak yer almadıkları ve karar başlığında da gösterilmedikleri anlaşılmaktadır. Bu haliyle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır. Kamu düzenine ilişkin bu hususun yargılamanın her safhasında Mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davalı ..." un mirasçılarının davada taraf olarak yer almaları sağlanarak, taraf teşkilindeki eksiklik giderilmeli ve bundan sonra işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan, davanın esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.