11. Hukuk Dairesi 2016/14640 E. , 2018/7109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...(...) .FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... (...) . Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2015 tarih ve 2006/2-2015/245 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi...vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 13/11/2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "... ", "... ", "... ", "... ", "... ", "... " ve Hayaletler Kalesi isimli bilgisayar yazılımlarının fikri mülkiyet ve telif haklarının sahibi olduğunu, söz konusu eserlerin/bilgisayar yazılımlarının Türkçe yazılmış cd-rom programlarının Türkiye ve Türkçe konuşulan ülkelerde tanıtımı ve dağıtımı sağlamak amaçlı olarak davalılardan ...-... ile evvelce sözleşmeler imzalandığını ve son olarak 29/11/1998 tarihinde imzalanan sözleşmenin 31/12/1999 tarihinde son bulduğunu, davalı ...’ın bu tarih itibariyle müvekkilinin yetkili temsilcisi olmadığını, sözleşme son bulmuş olmasına rağmen, davalı ...’ın müvekkiline ait yazılımların cd-romlarını, müvekkilinin yazılı izni olmadan FSEK’e aykırı olarak mali menfaat güderek kasten çoğaltıp satışa sunduğunu ve büyük oranda haksız kazanç elde ettiğini, bu davalının müvekkili ile yapmış olduğu sözleşme sona ermiş olmasına rağmen, diğer davalı ... Elektronik San.ve Tic.A.Ş ile ortaklık kurmak suretiyle elinde bulundurduğu ve müvekkiline iade etmediği master-CD ve kalıpları kullanarak üretim, çoğaltım, piyasada satış ve hatta müvekkilinin izni alınmaksızın Milli Eğitim Bakanlığına satışlar yaptıklarını, bu durumun müvekkilinin mali ve manevi haklarını ihlal ettiğini, sözleşmenin devam ettiği 31.12.1999 tarihine kadar da yapılan satışlar nedeniyle sözleşme hükümleri çerçevesinde ödemesi gereken satış ve telif bedellerinin de ödenmediğini ileri sürerek, davalıların tecavüzünün ref’i ve men’ine, fazlaya dair
haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 10.000 USD maddi tazminatın FSEK gereği 3 kat cezası ile birlikte dava tarihinden itibaren faizi ile tahsiline, 10.000 USD alacağın FSEK gereği 3 kat cezai şart miktarı ile davalılardan ...-..."dan faizi ile tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı A....-... vekili, dava konusu eserler üzerinde davacının hak sahibi olduğunu, davacı ile müvekkili arasındaki anlaşmaların 31/12/1999 tarihinde son bulduğunu söylemenin mümkün olmadığını, anlaşmaların 31/12/1999 tarihinde son bulmadığı gibi halen de devam ettiğini, son bulmasını gerektirecek hiçbir davranışın davacı firma tarafından ortaya konulmadığını, anlaşmalar devam etmesine rağmen, davacının haksız bir toplatma işlemi gerçekleştirdiğini ve bunun sonucunda dava açtığını, Savcılıkça toplatılan CD’lerin hiçbirinin yeni üretilmiş CD’ler olmadığını, tamamının 31.12.1999 öncesi üretilmiş CD’ler olduğunu, MEB ihalesine girilmesinden şu ana kadar tüm aşamalardan davacının bilgi ve onayı bulunduğunu, davacının yıllarca CD’ler üzerindeki logoların boyutuna itirazı olmadığını, geçmiş dönemlere ilişkin ödenmeyen bedel bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Elektronik San.ve Tic.A.Ş vekili, müvekkilinin dava konusu cd-romları üretmediğini, çoğaltmadığını, müvekkilinin davacı firma ile akdi ilişkisi olmadığını, MEB’nın talebi üzerine davacının yetki belgesi verdiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... ile davacının önceye dayalı distribütörlük veya lisansörlük sözleşmesi mevcut olmayıp, bu şirketin davalı ...-... ile yaptığı inhisari lisans sözleşmesine dayalı olarak fiilde bulunduğu ve yapılan sözleşmenin ... Firması ile davacının distribütörlük sözleşmesinin geçerli olduğu döneme ait olması, distribütörlük sözleşmesinin sonlandırıldığından gerek davacı, gerekse diğer davalı tarafından haberdar edildiğine dair dosyaya bir belge sunulmamış olması sebebiyle ... AŞ’nin diğer davalının fiillerinden dolayı sorumlu tutulamayacağı, davalı ...’ye husumet yöneltilemeyeceği, davalı ...-... dava konusu bilgisayar oyunu niteliğindeki FSEK kapsamında eser olarak değerlendirilen yazılımların distribütörü iken, distribütörlük sözleşmesindeki edimlerini yerine getirmemesi, sözleşme ücretini ödememesi sebebiyle sözleşmede yazılı süre sonunda 31/12/1999 tarihinde sözleşme sonlanmış olmasına rağmen, ceza dosyasına konu edilen olay yeri tespit ve zaptetme tutanağında da görüldüğü üzere, davalının adresinde bulunan ... , ... , ... , ... , ... isimli bilgisayar oyunlarının cd"lerini 18/07/2000 tarihinde dahi davacı firmanın izni olmadan cd"lerin ve kaplarının tüketiciler tarafından görülmeyecek noktalarına 1996 yılında üretilmiş gibi işaretler koyarak satmaya devam ettiği, bu eserler sebebiyle sözleşme yapılmış olması halinde yapılacak çoğaltmalar için rayiç bedelin 90.000 USD olacağı, FSEK’nun 68 maddesi kapsamında bu miktarın üç katının 270.000 USD olacağı, davacının sözleşmeye dayalı olarak davalıdan 14.750 USD telif alacağının bulunduğu, her iki talep yönünden de bu miktarların altında tazminat talep edildiği gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ...-... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile, taleple bağlı kalınarak 10.000 USD tazminatın ve yine taleple bağlı kalınarak 10.000 USD alacağın, dava tarihinden itibaren işletilecek bankaların USD döviz cinsinden mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranıyla davalıdan tahsiline, taktiren 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi davalı ...-..."dan tahsiline, fazla talebin reddine, ilan talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalı ... temyiz etmiştir.
1-Dava, FSEK’ten kaynaklanan mali ve manevi hakların ihlali nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile taraflar arasındaki sözleşme uyarınca ödenmesi gereken bedelin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...-... hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de dava dilekçesinin davalı ...’a tebliğinden sonra anılan davalının vekili Av. ... tarafından cevap dilekçesi sunulduğu, belli bir aşamaya kadar anılan vekil tarafından davaların takip edilmesine rağmen mahkemece bazı tebligatların “ ...-... vekili Av. A. ...” şeklinde avukatın adı yanlış yazılmak suretiyle, bazı tebligatların ise Av. ...’ın ... Barosu’ndan kaydının silindiği gerekçesi ile söz konusu avukata Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre, bazı tebligatların ise davalı ...’ın adı yanlış yazılarak davalı ile ilgisi olup olmadığı anlaşılamayan adreslere Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ..., savunma hakkının kısıtlandığını, usulüne uygun yapılmayan tebligatlar nedeniyle mahkemece alınan raporlara itiraz haklarını kullanamadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
Anayasa"nın 36"ncı maddesine göre herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı hak arama özgürlüğünün uygulamaya yönelik uzantısı niteliğindedir. 1086 sayılı HUMK"nın 73 ve 6100 sayılı HMK"nın 27"inci maddeleri uyarınca taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Bu itibarla mahkemece, yargılama sırasında davalı ...’a usulüne uygun şekilde savunma hakkı tanınmadan hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin tüm, davalı ...’ın esasa ilişkin temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ...’ın esasa ilişkin temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."a verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.