Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7806
Karar No: 2015/807
Karar Tarihi: 12.02.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/7806 Esas 2015/807 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/7806 E.  ,  2015/807 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasında güvenlik hizmeti alımına dair sözleşme düzenlendiğini, 5510 sayılı Kanun"un 81/1-ı maddesi gereğince sigorta prim ödemelerinde ... tarafından yapılan %5"lik indirim tutarının, davalı tarafça haksız olarak müvekkilinin hak edişlerinden kesildiğini ileri sürerek, 9.025,13 TL kesinti tutarının kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kesintilerin tamamının davacı şirketin banka hesabına 26.03.2014 tarihinde 10.359,95 TL olarak yatırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava konusu edilen alacağın yargılama sırasında ödendiğinin sabit olduğu gerekçesiyle, dava konusuz kaldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline, davacı lehine maktu vekalet ücreti tayinine karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, tacir olan taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak davacı hak edişlerinden yapılan kesintilerin tahsili istemine ilişkindir.
    6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir. Bir yerde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunduğu takdirde, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve anılan Yasa"nın 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ve özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı da hüküm altına alınmıştır.
    6100 sayılı HMK"nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK"nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça temyize gelmese dahi temyiz mahkemesince re"sen gözetilmelidir.
    Davalı ..., 2560 sayılı ..."nün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun"un Ek 5. maddesi hükmüne dayalı olarak kurulmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 30.04.2014 tarih ve 2013/11-1376 E, 2014/576 K, 15.06.2012 tarih ve 4-168 E, 397 K, 07.04.2010 tarih ve 4-178 E, 206 K. 16.10.1996 tarih ve 346 E, 699 K, 29.11.1995 tarih ve 11-674 E, 1043 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 18/1. (6102 sayılı TTK"nın 16/1) maddesinde: " Ticaret şirketleriyle, gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, bedeliye gibi amme hükmi şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseseler dahi tacir sayılırlar." hükmü yer almaktadır.
    Maddede yer alan "ticari şekilde işletilmek" kavramına ise 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 11/1. (6102 TTK 11/1.) maddesinde yer verilmiş; maddede aynen "Ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseseler, ticari işletme sayılır" denilmiştir.
    Aynı Kanun"un 12/11. maddesinde ise "su, gaz ve elektrik dağıtma, telefon ve radyo ile haberleşme yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları" ifade edilmektedir.
    Yine aynı Kanun"un 13. maddesinde yer alan "bir müessesenin işlerinin hacim ve ehemmiyeti, ticari muhasebeyi gerektirdiği ve ona ticari ve sınai müessese şekil ve mahiyeti verildiği takdirde bu müessese de ticari sayılır" hükmü ile de; müessesenin işlerinin hacim ve öneminin ticari muhasebeyi gerektirmesi ve ona ticari ve sınai bir müessese şekil ve mahiyeti vermesi halinde bunun da ticari işletme sayılacağı belirtilmiştir.
    Diğer taraftan, Ticaret Sicili Nizamnamesi"nin 13/2. maddesine göre, kamu tüzel kişileri tarafından kurulan iktisadi işletmeler tüzel kişilikleri bulunmasa dahi bir ticaret unvanı seçmeye ve kullanmaya mecbur oldukları gibi, kurucu kamu tüzel kişileri de bu iktisadi işletmeleri ticaret siciline kaydettirilmek zorundadır. Keza doktrinde de ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmek üzere kurulan bütçesi ve mameleki kamu tüzel kişisi tarafından ayrılmış iktisadi işletmeler "tacir" sayılmışlardır.
    Tüm bu açıklamalar göstermektedir ki, ..., (dolayısıyla davalı ...) 2560 sayılı Kanun ile kurulmuş, TTK"nın 18/1. (6102 s. TTK"nın 16/1) maddesi uyarınca özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında, ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte; yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayılmakta ve sonuç itibariyle de çok açık biçimde tacir sıfatını taşımaktadır.
    Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın tacir olan tarafların ticari işletmesi ile ilgili, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK"nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olduğu, 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Öte yandan, 26.02.2014 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 03.03.2014 olarak yazılması da doğru olmamıştır.
    2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi