MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat

1- ... San ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisi olan sanığın 2005 ve 2006 takvim yıllarına ait defter ve belgeleri ibraz etmediği iddiası ile açılan kamu davasında; düzenlenen vergi suçu raporu ile vergi inceleme raporları incelendiğinde, hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan vergi tekniği raporu düzenlenmiş olan ...Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"ne ait sahte faturaları kullanıp kullanmadığı yönünden sanığın yetkilisi olduğu şirketin defter ve belgelerinin ibrazının istenildiğini, sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait defter ve belgelerin başka bir tarihte vergi incelemesi için incelenmiş olmasının, sanığın defter ve belgeleri yeniden ibraz etmek zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağının anlaşılması, ayrıca vergi suçu raporu ve eklerine göre şirketin 31.12.2007 tarihi itibariyle resen terk edildiği ancak sanığın savunmasında defter belge isteme yazısının kendisine tebliğ edildiği tarihte şirketinin faaliyetine devam ettiğini beyan etmesi ve resen terk kararının hangi tarihte alındığının dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, vergi dairesince şirketin resen terk edilmesine hangi tarihte karar verildiği araştırılarak sanığa defter ve belgelerin ibraz yazısının tebliğ edildiği tarih olan 12.11.2010 tarihinde şirketin faaliyette olup olmadığı hususları da araştırılıp sonucuna göre 213 sayılı kanunun 139. maddesi kapsamına göre yapılan tebligatın geçerli olup olmadığı tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
2-Kabule göre de; 1136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.