Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/10000 Esas 2019/6639 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10000
Karar No: 2019/6639
Karar Tarihi: 23.05.2019

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/10000 Esas 2019/6639 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/10000 E.  ,  2019/6639 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-e, 31/3, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2018/4-394 E. 2018/478 K. sayılı 25.10.2018 tarihli kararında “soruşturma evresinde tarafların kabul etmemeleri nedeniyle sonuçsuz kalan uzlaştırmanın maddi ceza hukuku boyutunu ilgilendirmeyen, münhasıran uzlaştırma yöntemine yönelik olması nedeniyle usule ilişkin olduğu konusunda kuşku bulunmayan değişikliğin, derhal uygulama ilkesinin zorunlu bir gereği olarak daha önce usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin yenilenmesini gerektirmediği” şeklindeki görüşü karşısında; sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında suça sürüklenen çocuk ile katılana uzlaşma hususu sorulmamışsa da, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığından dava açıldığı, kovuşturma aşamasında 06/10/2015 tarihli celsede suça sürüklenen çocuğa katılanın zararını gidermesi için süre verilmesine rağmen zararı gidermediği, uzlaşma konusunda tarafların çabaları ve dosyaya yansıyan bir iradelerinin de bulunmadığı, uzlaşmanın yargılamaya bir fayda sağlamayacağı ve yargılamayı gereksiz yere uzatacağından mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik görülmemiş olup, tebliğnamede bu konuda bozma isteyen (1) ve (2) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların bir yıl ve daha az süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle onsekiz yaşını doldurmamış olduğu ve adli sicil kaydının incelenmesinde sabıkasız olduğu anlaşılmakla, suç tarihi itibariyle daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen 3 ay hapis cezasının, TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
    2-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı, ayrıca suçu işlediği sırada 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında, TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı Kanunun 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmolunamayacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.