Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :  HUMK.nun 193.maddesinde; "...görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur....Her iki halde kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren 10 gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir. Aksi halde dava açılmamış sayılır"hükmü yer almaktadır. Aynı kural takip hukukunda da geçerlidir.   Somut olayda talimat icra müdürlüğü kanalıyla gerçekleştirilen ihale ilgili olarak borçlu vekili tarafından asıl icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde ihalenin feshi davası açıldığı, İstanbul 5. İcra Mahkemesinin 25.11.2009 tarih ve 2009/3905 E-3097 K.sayılı ilamı ile "anılan davanın yetki yönünden reddine, istek halinde dosyanın yetkili Büyükçekmece İcra Mahkemesine gönderilmesine"kesin olarak karar verildiği görülmüştür. Evrak üzerinde verilen bu kararın borçlu vekiline 22.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise yetkisiz İstanbul 5. İcra Mahkemesine 4.1.2010 tarihinde başvurarak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini istediği anlaşılmıştır. 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatil Hakkında Kanunun 2/c maddesine göre 1 Ocak günü resmi tatil olarak kabul edilmiştir. İİK.nun 19/3.son fıkrasında ise"bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet, tatili takibeden günde biter"düzenlemesi yer almaktadır. Öte yandan her ne kadar ilahenin feshi istemine ilişkin itiraz hakkında icra mahkemesince verilen yetkisizlik kararı İİK"nun 134/3. maddesi uyarınca kesin ise de, kararın şikayetçinin yokluğunda verilmesi halinde HUMK"nun 193. maddesinde öngörülen 10 günlük süre yetkisizlik kararının şikayetçiye tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar.  Bu durumda, müşteki borçlu vekilince HUMK.nun 193.maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre içinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi isteminde bulunulduğundan, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.