Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9751
Karar No: 2015/517
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/9751 Esas 2015/517 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/9751 E.  ,  2015/517 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : .İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2014
NUMARASI : 2013/486-2014/165



Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/06/1982 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

Dava, davacının sigortalılık başlangıcının 01/06/1982 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşını doldurduğu 01/01/1984 tarihi olarak tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup, usul ve yasaya aykırıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, doğum tarihi 01/01/1966 olan davacının, sigortalılığının başladığını iddia ettiği 01/06/1982 tarihi itibari ile 16 yaşında olduğu, davalıya ait işyerinde 01/06/1982 tarihinde çalışmaya başladığına ilişkin işe giriş bildirgesinin, işverence davalı kuruma 25/06/1982 tarihinde ibraz edildiği, davacıya ait SGK hizmet cetveli incelendiğinde, ilk sigorta prim ödemesinin 10/05/1997 tarihinde başka bir işveren tarafından yapıldığı, öncesinde sigorta prim ödemesinin bulunmadığı anlaşılmış, davalı işverenin, davacının tespitini talep ettiği tarih itibari ile 1982 yılı 2. dönemi ila 1985 yılı 3. dönemi (dahil) arasında sigorta prim bordrosu düzenlemediği, işverene ait söz konusu işyerinin, 506 sayılı Yasa kapsamına 01/08/1980 tarihinde alındığı, 20/07/1991 tarihinde ise çıkarıldığı tespit edilmiş, mahkemesince, işe giriş bildirgesinde yer alan ...." ve "....." adresleri itibari ile kolluk vasıtasıyla, SGK, Belediye Başkanlığı ve Vergi Dairesi kayıtlarından komşu işyeri araştırması yaptırılmadığı anlaşılmıştır. Mahkeme huzurunda dinlenen ve davalı işveren nezdinde 01/05/1981-30/06/1981 tarihleri arasında sigorta prim ödemesi bulunan tanık Mehrali Dilek beyanında; davalı işyerinde yönetici olarak 6 yıl çalıştığını, işe giriş- işten çıkış tarihlerini hatırlamadığını, davacının 1982 yılı içinde işe girip iki yıl kadar çalıştığını, kendisinin davacıdan sonra işten ayrıldığını bildirmiş olup, diğer davacı tanığı .... ise 1981 yılında davalı işyerinde saha çavuşu olarak görev yaptığını, davacıyı bu işyerine kendisinin götürdüğünü, davacının, 1982 yılı yaz aylarında işe girdiğini, 3 yıl boyunca çalıştığını beyan etmiştir, davacı tanığı Temel"in, davalı işyerinde 01/05/1981, 01/05/1983, 01/05/1988, 20/07/1990 tarihlerinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgelerinin kuruma ibraz edildiği, 20/07/1990-31/08/1990 tarihleri arasında ise davalı işveren tarafından sigorta primlerinin ödendiği tespit edilmiştir.
Bu davada çözümlenmesi gereken hukuki sorun, davacının, sigortalılık başlangıcının tespitini talep ettiği tarih itibari ile 16 yaşında olduğu da dikkate alındığında; işveren ile arasındaki ilişkinin çıraklık ilişkisinden mi, yoksa üretime yönelik hizmet akti ilişkisinden mi kaynaklandığı hususu ile fiili çalışma olgusunun ispatı noktasında toplanmaktadır.
Çıraklık Kanunu"na göre kurulan çıraklık okullarında okuyanlar çırak sayılmaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliğini belirlemede, bir başka ifade ile davacının dava konusu dönemde çırak olup olmadığına karar verirken çıraklık sözleşmesi hükümlerine göre değil, çalışma ilişkisine bakarak bir sonuca varmalıdır. Gerçekten Çıraklık Sözleşmesinde akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma değil, bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyor ise bu durumda, çıraklık ilişkisinden söz edilemez. Zira burada gerçekleşen; işçinin emeğiyle işyeri ve işverene katkıda bulunmasıdır ki bu da ancak bir hizmet ilişkisi ile söz konusu olur. Kişi Kurumca çırak olarak bildirilmiş ise, çırak olmadığını ispat külfeti kişiye düşer. Taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliği tespit edilirken, işyerinde çırak olarak çalışmakta olan kişinin, 19 yaşından gün almaya başladığı tarihten itibaren çalışmasına çırak olarak mı yoksa diğer kadrolu işçiler gibi üretime yönelik mi devam ettiğinin tespiti yönünden de “çalışma ilişkisine ve biçimine” bakmak gerekmektedir.
506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunlara destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp, ilgili SGK İl Müdürlüğünden, Belediye Başkanlığından, ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğü"nden, ayrıca zabıta vasıtasıyla ("....." ve ".... )adresleri itibari ile davalı işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri dönem bordro tanıklarını; yoksa işyeri sahiplerini tespit etmek; çalışmanın niteliği, alınan ücret hususları ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak; davacı işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyeceğinden davacının çalışmalarının tüm sigorta kollarına tabi olduğunu kabul etmek, davacının mukayeseye uygun imzaları ve işe giriş bildirgesinin aslı temin edilerek, uzman bilirkişi marifeti ile imza incelemesi yaptırmak ve davacının sigortalılık başlangıcının 18 yaşını doldurduğu tarihte başlayacağı hususu da dikkate alınarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi