16. Hukuk Dairesi 2016/2730 E. , 2018/4978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 33 parsel sayılı 80.107,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bir bölümünün değirmen ve değirmen yeri olarak zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek zilyetlik hukuki nedenine dayanarak dava açmış, diğer taraftan dava dilekçesinde Teşrinisani 1319 tarih 130 sıra numaralı tapu kaydına da dayanmıştır. Mahkemece, olağanüstü zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının davacı taraf yararına gerçekleşmediği doğru olarak belirlenmiştir. Ancak; davacı tapu kaydına da dayandığına göre yöntemince kayıt uygulaması yapılarak sözü edilen kaydın taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Davacı’nın dayandığı Teşrinisani 1319 tarih ve 130 sıra numaralı kayıt ... oğlu ... adına kayıtlı olup; hududunda “taş, sahibi senet, çayır ve ırmak” okumaktadır. Keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık; “taş, çayır ve ırmak” sınırlarının zeminde mevcut olduğunu ve taşınmaz üzerinde eskiden değirmen bulunduğunu belirttikleri gibi keşif tutanağına yansıyan mahkeme gözleminde de iddiaya konu yerde yıkık değirmen kalıntıları bulunduğu belirtilmiştir. Şu halde; sözü edilen hususlar ile davacı tarafın dayandığı kaydın cinsinin “değirmen binası” olduğu göz önünde bulundurulduğunda kaydın dava konusu taşınmazı kapsaması muhtemeldir. Buna karşın; mahalli bilirkişi ve tanığın gösterdikleri sınırlar fen bilirkişiye kroki üzerinde işaretlettirilmediğinden alınan bilirkişi raporu denetime elverişli bulunmadığı gibi davacı tarafın tapu kayıt maliki ile ırsi bağı da net olarak ortaya konulmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin, varsa haritası ve çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile varsa dayanağı olan kayıtlar getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ziraat ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için davacı tarafa tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar ( özellikle ırmak ve taş sınırının zeminde bulunduğu yer) haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, dayanılan tapu kaydının kayıt maliki ile davacı arasında ırsi ilişki olup olmadığı saptanmalı, fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın davacı tarafın dayandığı kayıt kapsamında kaldığının anlaşılması ve davacı taraf ile kayıt malikinin ırsi ilişkisi de belirlendiği takdirde tapu kaydının sınırları itibari ile gayri sabit sınırlı olup miktarı ile geçerli olduğu göz önünde bulundurularak tapu kaydına miktarı ile kapsam tayin edilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.