![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2014/10195
Karar No: 2015/509
Karar Tarihi: 19.01.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/10195 Esas 2015/509 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, işe giriş tarihinin 01/10/1984 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davalı ... yönünden kabulüne, davalı şirket yönünden açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının sigortalılık başlangıcının 01/10/1984 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01/10/1984 olarak tespitine karar verilmiş ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup, usul ve yasaya aykırıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, ... Ticaret isimli işyerinde 01/10/1984 tarihinde çalışmaya başladığına ilişkin işe giriş bildirgesinin, davalı işverence davalı kuruma 02/10/1984 tarihinde, 6123305 varide numarası ile ibraz edildiği ve davacıya ait ... hizmet cetveli incelendiğinde, ilk sigorta prim ödemesinin 01/05/1990 tarihinde başka bir işverence yapıldığı, öncesinde sigorta prim ödemesinin bulunmadığı anlaşılmış, adı geçen işyerinin, 01/10/1984 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, işveren tarafından dönem bordrosu düzenlenmediği tespit edilmiştir. Yapılan komşu işyeri araştırmasında, ... Belediye Başkanlığınca, adı geçen işyerinin ruhsat kaydı bulunmadığı bildirilmekle beraber işyerinin "...." adresi itibari ile 01/10/1984 tarihinde ruhsat kaydı bulunan komşu işyerlerine ilişkin bilgi verilmediği anlaşılmış, "..." adlı işyeri yerine, ". AŞ." isimli başka işyerlerinin vergi kayıtlarının araştırıldığı, kolluk marifeti ve ... kayıtlarından komşu işyeri araştırması yaptırılmadığı tespit edilmiştir. Davacının komşu işyeri tanığı olarak gösterdiği ...alınan beyanında, ... yakınındaki ... işhanında 1973 yılından itibaren .... Elektronik isimli işyerinde televizyon tamir işi yaptığını, 1983 yılında işyerini kapattığını, elektronik eşyalar için yedek parça almak için işyerini kapattıktan sonra da ...nda bulunan ... Ticaret ve diğer işyerlerinden alışveriş yaptığını, davacının da 1982,1983 ve 1984 yıllarında ... Ticaret isimli işyerinde tezgahtar olarak çalıştığını İfade etmiş olup; davacı tanığının ... ve vergi kayıtları incelendiğinde, 1984 yılı ve öncesinde işyeri kaydının bulunmadığı, açtığı ilk işyerinin, ...Mah. de 15/01/1998 tarihinden itibaren faaliyet gösteren işyeri olduğu tespit edilmiştir. Kolluk araştırmasında ise davacı tanığının işyerinin bulunduğunu iddia ettiği ... İşhanı ve ... arasında 250 metre mesafe olduğu bildirilmiştir.
Bu haliyle dava dosyasındaki uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları(sigortalılık başlangıcının tespiti davaları) için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda, Mahkemece, açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmadan, davacının gösterdiği ve idda edilen işe giriş tarihi itibari ile komşu işyeri sahibi olmadığı anlaşılan tanık dışında, re"sen araştırılacak komşu işyeri sahipleri ve komşu işyeri bordro tanıkları dinlenmeksizin davacı tanığının beyanına dayalı olarak eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp, ilgili ... İl Müdürlüğünden, Belediye Başkanlığından, ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğü"nden, ayrıca zabıta marifetiyle "..." isimli işyerine ".... .. ...l" adresi ve 01/10/1984 olan işe giriş tarihi itibari ile komşu olan diğer işyerlerinin ve bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahiplerinin hem ilgili Kurumlar nezdindeki kayıtları üzerinden hem de mahallinde titizlikle araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği, alınan ücret hususları ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, "... Ticaret" isimli işyerinde Vergi Dairesince ve davalı ... tarafından denetimler yapılmış ise düzenlenen tutanakları istemek, davalı Kurumdan işe giriş bildirgesinin aslı ile davacının mukayeseye uygun imza örnekleri temin edilerek, ayrıca mahkeme huzurunda imza ve yazı örnekleri alınarak bildirge üzerinde bulunan imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığının tespiti amacı ile bilirkişi incelemesi yaptırmak, davacının iddia ettiği tarihte 19 yaşında olması da dikkate alınarak askerliğe sevk ve terhis tarihlerini ilgili Askerlik Şubesi"nden araştırmak sureti ile gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasa’nın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
MG