MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Düşme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b ve 31/2. maddelerindeki hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanunun 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık zamanaşımına bağlı olup, bu sürenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın kesinleştiği 14/11/2008 tarihi ile hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 12.10.2010 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu da nazarazamanaşımı süresinin dolmamış olmasına rağmen yanlış gerekçe ile düşme kararı verilmesi yerinde olmadığı anlaşılmakla;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b ve 31/2. maddelerindeki hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanunun 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık zamanaşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın kesinleştiği 14/11/2008 tarihi ile hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmiş olması karşısında, denetim süresi içerisindeki suçun işlendiği 12.10.2010 günü yeniden işlemeye başladığı nazara alındığında 6 yıllık dava zamanaşımının suç tarihi olan 02.05.2008 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.