14. Hukuk Dairesi 2016/7228 E. , 2017/2824 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali, taşınmazın mera olarak sınırlandırılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.02.2016 gün ve 2015/12217 Esas, 2016/1298 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar... İlçesi, ...Köyü sakinleri olup 1990 lı yıllarda bölgede yoğunlaşan terör olaylarından dolayı köyün boşaltılması üzerine köylerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını, uzun yıllar terör zoruyla terk ettikleri köylerine belirli aralıklarla gelip gitmekte olduklarını ve mülklerine arazilerine sahip çıkmaya çalışan davacılar ve diğer köy sakinlerinin çözüm süreci olarak adlandırılan süreçle beraber terörün son bulması ile birlikte tekrar köylerine dönmenin ve kalıcı olarak yeniden yerleşmenin çabasını verdiklerini, terör olayları nedeni ile zorunlu göçe tabi tutulan köylülerin aradan geçen süre zarfında tüm zorluk ve tehlikeleri göze alarak her fırsatta köylerine döndüklerini ve mülklerine sahip çıkmaya çalıştıklarını, terör olaylarının son bulmasının beklendiği bu günlerde de köye yeniden dönüş ve kalıcı olarak tekrar yerleşme çabası verildiğini, dava konusu taşınmazların bulunduğu ...Köyünde bahsi geçen terör olaylarından dolayı kadastro çalışmalarının da gecikmeli olarak yapıldığını ve nihayetinde 2012 yılında tamamlanabildiğini, yapılan kadastro çalışması esnasında da kadimden bu yana ...Köyü tarafından mera olarak kullanılagelen ve... İlçesi, ...Köyü 101 ada 13 parsel, 101 ada 2 parsel, 102 ada 1 parsel, 103 ada 2 parsel, 104 ada 2 ve 6 parsellerin davalı hazine adına ham toprak olarak tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların hazine ile bir ilgi ve alakasının bulunmadığını, buraların kadim zamandan bu yana davacılar ve diğer ...Köyü sakinleri tarafından mera olarak kullanılagelen yerler olduğunu, kadim zamandan bu yana mera olarak kullanılagelen dava konusu parsellerin davalı hazine adına olan kaydının iptali ile mera olarak özel siciline tescilini istemişlerdir.
Davalı Hazine vekili, davanın zaman aşımı süresi geçtikten sonra açıldığından davanın reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup Maliye Hazinesi adına tespiti ilgili yasaların emredici hükümleri doğrultusunda uygun, doğru ve gerçeği ifade eder şekilde yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemiz tarafından onanmış olup onama kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, mera iddiasına dayalı tapu iptali ve sınırlandırma isteğine ilişkindir.
Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de mülkiyeti devlete ait olan yerlere ilişkin davayı Hazine açabileceği gibi meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzelkişilikleri ve belediyelerin de dava açma hakları vardır. Ancak, somut olayda olduğu gibi, köy muhtarının dava açmaması ya da taşınmazın tarla niteliğinde kalmasında menfaati bulunması halinde köy halkından bir ya da birkaç kişinin dava açma hakkı olup olmadığı sorunu karşımıza çıkmaktadır.
Somut olayda; dava köy halkından olan gerçek kişiler tarafından açılmıştır. Köy adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi 442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Bu açıklamalardan sonra kısaca belirtmek gerekirse, o köyden bazı kişilerin köyün menfaatini ileri sürerek şartlar oluşmadan köy adına veya köyü temsilen dava açma yetkileri bulunmamaktadır. Davada taraf ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olduğu düşünülmeden maddi hata sonucu kararın onandığı anlaşıldığından karar düzeltme istemi yerindedir. Davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 03.02.2016 sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 06.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.