14. Hukuk Dairesi 2016/10562 E. , 2017/2820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.06.2015 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi, kal, tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava meraya elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteğine ilişkindir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine dair karar Dairemizce dava konusu binanın yıkımı ve ot bedeline hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve davanın kısmen kabulüne, davalılar ... ve ... tarafından dava konusu 298 ada 1 parsele müdahalenin menine, yıkıma, davacının ot bedeline yönelik davasının kabulü ile davalıdan 2009 yılı için 114,00 TL, 2010 yılı için 84,00 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."den tahsili ile davacıya ödenmesine, davalılar tarafından söz konusu yerin eski hale getirilmesine, bu haliyle davacının talebinin kabulüne, eski hale getirme ve yıkım bedelinin bilirkişi raporuna göre 2.200,00 TL olduğunun tespitine, bu bedelin yıkıma katlanacak olan kişi tarafından karşılanmasına, karar verilmiştir.
Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre davalıların yaylaya el atmalarının önlenmesine, yıkıma ve ot bedelinin tahsiline karar verilmesi doğru görülmüş ise de, 2.200 TL yıkım bedeline hükmedilmesi yerinde değildir. İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gereğince bir işin yapılmasına dair olan ilamın icra müdürlüğüne verilmesi üzerine borçluya bir icra emri gönderilerek ilamda gösterilen süre içinde ve eğer süre verilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanları tayin edilerek icra müdürlüğü tarafından o işin yapılması emredilir. Borçlu emir gereğini yerine getirmezse lazım gelen masraf icra müdürü tarafından bilirkişiye hesaplattırılarak ayrıca bir hüküm gerekmeksizin bu masraf borçludan tahsil edilir. Bu nedenle eski hale getirme ve yıkım bedelinin bilirkişi raporuna göre 2.200,00 TL olduğunun tespitine, bu bedelin yıkıma katlanacak olan kişi tarafından karşılanmasına karar verilmesi isabetsizdir.
Diğer taraftan dava kısmen kabul edildiğinden reddedilen kısım için kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi de doğru görülmemiş ise de, bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hüküm sonucunun 5. bendinde yer alan "5-Eski hale getirme ve yıkım bedelinin bilirkişi raporuna göre 2.200,00 TL olduğunun tespitine, bu bedelin yıkıma katlanacak olan kişi tarafından karşılanmasına,"" sözcüklerinin çıkarılmasına, yine hükme 9. bent olarak "Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine", sözcüklerinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.