3. Hukuk Dairesi 2016/20576 E. , 2018/7391 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılar ile 06/12/2013 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, davalıların murisi ... adına kayıtlı olan ..., Kandıra, Kocakaymaz sınırlarındaki tüm taşınmazlardaki miras paylarını kendisine sattıklarını, alıcı olarak ödediği 150.000.00.- TL nin cezai şart olarak ödeneceğini kabul ettiklerini ileri sürerek 150.000.00.- TL cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, sözleşmeye imza atmadıklarını, sadece isimlerinin yeraldığı boş kağıda imza attıklarını belirterek davanın reddini istemiştir .
Mahkemece, sözleşmenin usulüne uygun olmadığı, ilk sayfasında hiç kimsenin imzasının bulunmadığı, davalıların kendilerine boş evrak imzalatıldığı yönünde beyanları bulunduğu, tarafların sadece boş bir kağıtta imzalarının bulunduğu, bu şekilde düzenlenmiş bir evrakın davalıları cezai şart ödemekle yükümlü tutamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapuya kayıtlı taşınmaz satışından kaynaklanmaktadır. Yasanın aradığı şekil şartlarına uyularak resmi merciler önünde yapılmış, bir satış sözleşmesi bulunmamaktadır . MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K. 60 maddelerinde, tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşmenin resmi biçimde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Resmi biçimde yapılmayan taşınmaz satım sözleşmesi hukuken geçersiz olup, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Bununla birlikte cezai şart, asıl borca ilişkin fer’i haklardan olup, geçerli olmayan sözleşmede düzenlenmiş olan cezai şart da geçersizdir.
Somut olayda, davaya konu edilen tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin olan sözleşme anılan nedenlerle geçersiz olduğundan, sözleşmede yeralan ve davaya konu edilen cezai şarta ilişkin hüküm de geçersizdir.
Ancak davaya konu edilen 06/12/2013 tarihli sözleşmenin 2.maddesinde açıkça davaya konu taşınmazın davacıya 150.000 TL"na satıldığı belirtilmiş, 4. Maddesinde de "alıcının kendilerine ödediği 150.000.00.- TL sini cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ederler ..." yazılıdır. Sözleşmenin bu hükümleri tarafları bağlar. Sözleşme kapsamından ve dava dilekçesinden davacının davalı tarafa ödemiş olduğu 150.000 TL"nı cezai şart olarak istemesi, ödediği paranın istirdadı olarak yorumlanması gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usül ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.