19. Hukuk Dairesi 2016/6548 E. , 2016/14404 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı ...Ş. vekilince duruşmalı olarak, davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av... geldiği, karşı taraftan kimsenin gelmediği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan 21/12/2010 tarihinde 2011 model bir kamyonet aldığını, kamyonet için 2 yıl garanti verildiğini, 16/03/2011 tarihinde araçta direksiyon titremesi sorununun meydana geldiğini, sorunun garanti kapsamında düzeltilmesinden sonra aracın sık sık arızalandığını ve garanti kapsamında yetkili servise başvurulduğu halde araçtaki arızaların tamamen bir türlü giderilmediğini, 21/05/2012 tarihinde araç 40.200 km iken motordan ses gelmesi nedeniyle servise başvurduğunu, aracın 20 günde onarıldığını, bu gelişmeler sonucu müvekkilinin 27/06/2012 tarihinde aracın değiştirilmesi için ihtarname keşide etmesi üzerine davalı .... şirketinin ihtarnameye kendilerine yüklenilebilecek bir kusur bulunmadığı, araçtaki arızaların kullanım hatası olduğuna dair cevap verdiğini, son olarak 31/08/2012 tarihinde aracın motorunun üst tarafından yağ sızdığı için Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin E.2012/127 D. İş dosyası üzerinden tespit yaptırdıklarını belirterek, müvekkili tarafından davalılardan alınan aracın aynı model ve ayıpsız olan yenisi ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde satış bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte iadesine, tespit ve ihtarname giderlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davanın aracın satıldığı tarihten 23 ay sonra açıldığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının 30 günlük ayıp ihbar süresine uymadığından dava hakkının ortadan kalktığını, davacı tarafça yaptırılan tespiti kabul etmediklerini, dava konusu araçta herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacının aracı 23 ay, 45.388 km kullandığını, kullanım hatalarından kaynaklanan iddiaların kabulünün mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davada 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının derhal ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, süresi içerisinde TTK 18/3 maddesine uygun bir ayıp ihbarında bulunmadığını, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, davacının aracın bedelsiz onarılması hakkını kullandığını, bu nedenle bedelsiz değiştirilmesi veya bedel iadesi hakkını kullanamayacağını, davacının araçtan elde ettiği menfaat ve araçta meydana gelen değer azalmasının gözetilmesi gerektiğini, müvekkili temerrüte düşürülmediği için faiz talep edilemeyeceğini, araç iade edilmeden faiz talep edilmesinin de mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, yaklaşık 1,5 yıl içerisinde araca değişik tarihlerde sekiz kez müdahale edilmesine rağmen araçtaki sorunların devam ettiği, araçtaki arızanın kullanıcı hatasından ve uzun kilometre yapmasından kaynaklanmadığı, araçtaki arızanın üretim hatası olduğu, dava konusu aracın garanti süresi içerisinde değişik tarihlerde arızanın giderilmesi için uğraşılmış ise de aracın motorundaki arızanın halen devam ettiği, arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğu, araçtaki arızanın halen devam etmesi sebebiyle davacının araçtan amacına uygun bir şekilde faydalanmasının mümkün olmadığı, davacının garanti süresi içerisinde araç üzerinde tespit yaptırdığı ve davalı şirkete ihtarname gönderildiği, davalıların zamanaşımı def"i ile hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı yönündeki itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu aracın misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde araç bedeli olan 32.408,20 TL"nin dava tarihi olan 21/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava konusu aracın yargılama sırasında kaza geçirdiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkemece aracın misli ile değiştirilmesine karar verildiğine göre kaza sebebiyle meydana gelen değer kaybının gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde hükümde gösterilen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline dair hüküm kurulmakla, birlikte ifa kuralına göre aracın iadesine karar verilmemiş olması doğru değildir. Ayrıca aracın teslim tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA,
peşin harcın istek halinde iadesine, 08/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.