Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/2484 Esas 2018/5590 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2484
Karar No: 2018/5590
Karar Tarihi: 18.04.2018

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/2484 Esas 2018/5590 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçundan yargılanan sanığın beraatine karar verirken, müştekinin duruşma davetiyelerinin bila tebliğ dönmesi nedeniyle katılma talebinin değerlendirilerek kamu davasına katılmasına karar verilmiştir. Ancak mahkeme kararında, gerekçenin yasal, geçerli ve yeterli olması gerektiği belirtilerek hüküm fıkrasındaki kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme hakkının açıkça gösterilmemesi ile suçluyu belirleyen kanıtların tartışılması ve reddedilen kanıtların nedenleri gibi usul kurallarına uyulmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle karar kesin olarak bozulmuştur. Kanun maddeleri: 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddeleri ve 210/1. maddesi.
17. Ceza Dairesi         2016/2484 E.  ,  2018/5590 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Müşteki ... hakkında soruşturma aşamasında bildirdiği adrese duruşma gününü bildirir çıkartılan davetiyenin bila tebliğ dönmesi üzerine müştekinin MERNİS adresine Tebligat Kanun"un 10/2 ve 21/2. maddelerine uygun olacak şekilde duruşma davetiyesi çıkarılmadığı anlaşılmakla, müştekinin temyiz istemi katılma talebi olarak değerlendirilmekle, 5271 sayılı CMK"nın 237/2 ve 260. maddesi uyarınca kamu davasına katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
    1)2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesinde; “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.” Buna paralel hüküm içeren 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 34. maddesinde de “Hakim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil gerekçeli yazılır.” hükümleri yer almaktadır.
    Gerekçe; hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve maddi olaya uygun açıklamasıdır. Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde; geçerli, yasal ve yeterli olması gerekir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmez ve uygulamada keyfiliğe yol açar.
    Mahkumiyet hükmünün gerekçesinde gösterilmesi gereken noktalar ise 5271 sayılı CMK"nın 230. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre sırayla;
    a)İddia ve savunma, bunların dayandırıldığı ve mahkemece toplanan kanıtların neler olduğu,
    b)Kanıtların tartışılması, değerlendirilmesi ve reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan ve kabul edilen kanıtlar ve nedenleri,
    c)Tüm bunların ışığında ulaşılan kanı; sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi,
    d)Cezayı ağırlatan ve hafifleten yasal ve değerlendirmeye bağlı nedenlerle cezayı kaldıran yasal nedenlerin bulunup bulunmadığı, bunlara ilişkin istemlerin kabul veya reddiyle temel cezanın belirlenmesine ilişkin nedenler,
    e)Cezanın ertelenmesine, tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirinin uygulanmasına yönelik veya bu konulardaki istemlerin kabul veya reddine ilişkin dayanaklar gösterilecektir.
    Ayrıca 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesi uyarınca hükmün esasını oluşturan hüküm fıkrasında kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvurma olanağı varsa süresi, şekli ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.
    Açıklanan bu usul kuralları buyurucu nitelikte olup, uyulmaması 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CYUY"nun 308/7 (5271 sayılı CMK"nın 289/1-e) maddesi uyarınca kesin bozma nedenini oluşturur. Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CYY"nın 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CYUY"nun 308/7. maddeleri gözetilmeden ve bu ilkelere uyulmadan, yazılı biçimde hüküm kurulması,
    2-Sanığın üzerine atılı suçu aşamalarda kabul etmediği anlaşılmakla, hırsızlık olayının tanıkları olan ve soruşturma aşamasında dinlenilen müşteki ..., ... ve ...’un kovuşturma aşamasında dinlenilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 210/1. maddesine aykırı olarak eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ...’un temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.