19. Hukuk Dairesi 2016/6489 E. , 2016/14401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalı vek. Av.Gençer Araz"ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin 22/07/1996 tarihinden bu yana davalının yetkili servisi olduğunu, davalının 18/04/2013 tarihinde tek taraflı fesih bildirimi ile sözleşmeyi hukuka aykırı olarak feshettiğini, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri sadakatle yerine getirdiğini, davalının 01/05/2009 tarihinden itibaren kombi ilk çalıştırma ve arıza bildirimi servis talebi alma işlemini Genel Müdürlüğüne bağlı Müşteri İletişim Merkezi aracılığıyla yapmaya başladığını, akabinde müvekkiline doğrudan yapılan başvuruların da merkeze yönlendirilmesi sisteminin getirildiğini, mecburen Müşteri İletişim Merkezine giden bu müracaatların büyük bir kısmının başka servislere verilmesi ve 15/09/2011 tarihinde sonra da fabrika çalışanlarından kurulan merkezi servis elemanlarına verilmesi nedeniyle müvekkilinin kazancının süratle düşmesine neden olduğunu, davalının yaptığı bu yanlış ve yanlı uygulama ile müvekkilinin kazancının sıfıra düştüğünü, müvekkilinin yetkili servis işini yürütmek için servis araçları dükkan, alet ve avadanlık, yedek parça stoğu ile teknik personel nedeniyle müvekkiliin olağanüstü mali yükümlülükler altına girdiğini, yetkili servis sözleşme uyarınca müvekkilinin başka iş yapmasının mümkün olmadığını, davalının müvekkiline iş yönlendirmeyerek haksız rekabet, sözleşmeye aykırılık ve haksız fiiller sonucu uğradığı zararların şimdilik 30.000,00 TL"sinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, akde aykırılık ve haksız fiil nedeniyle davacının herhangi bir kar mahrumiyeti bulunmadığını, müvekkilinin servis hizmetlerinin standart yetkili servis, müvekkili fabrika çalışanları olan İntern ve VİP servisler aracılığıyla görüldüğünü, 2009 yılında tüm servislere VİP servislere, VİP servis olmaları için yapacakları yatırım nedeniyle iş dağılımında öncelik tanınacağının anlatıldığını, tüm yetkili servislere VİP servis olma imkanı tanındığını, müvekkili tarafından kurulan bu sistemle rekabetin kısıtlanmadığı Rekabet Kurumu"nun 06/11/2012 tarihli kararı ile açıkça belirtildiğini, VİP servis sistemine 2010 yılında geçilmesine rağmen davalının kar kaybı olduğuna dair iddasını sözleşmesi feshedildikten sonra dile getirmesinin davacının samimi olmadığını gösterdiğini, zarar ettiğini iddia eden davacının dilediği anda sözleşmeyi feshetme imkanı varken sözleşmeyi feshetmemesi kötüniyetinin göstergesi olduğunu, sözleşmenin müvekkili tarafından sözleşmeye uygun bir biçimde feshedildiğinden davacının haksız fesih nedeniyle bir tazminat talep etmesinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin davacıyı herhangi bir masraf yapmaya zorlamadığını, davacının ticari riski göze alarak yaptığı yatırımlardan kendisinin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının 01.05.2009 tarihinden itibaren başladığı satış sonrası servis hizmetleri uygulamasının rekabeti kısıtlayıcı bir yönünün bulunmadığının Rekabet Kurulu kararıyla tespit edildiği, anılan uygulamaya geçildikten sonra davacı tarafça hiçbir ihtirazı kayıt sürülmeden sözleşme ilişkisine devam edildiği ve üstelik bir sözleşme süresi sonunda karşılıklı anlaşmayla birer yıl daha uzatıldığı bu haliyle anılan uygulamanın davacı tarafça da örtülü olarak benimsenmiş olduğu ve dolayısıyla davacının bu uygulamanın sözleşmeye aykırılığına dayanarak tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.