9. Hukuk Dairesi 2015/7366 E. , 2016/22519 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/12/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 10.02.1978-01.10.2007 tarihleri arasında aylık net 2.500 TL ücret ile çalıştığını ve iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın davalı işverence feshedildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık izin, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iddia ettiği tarihler arasında sürekli bir çalışması olmadığını, yapılan işin inşaat işi olması nedeniyle davacının muhtelif işyerlerinde muhtelif tarihlerde çalıştığını, çalıştığı sûre içinde memleketine giderek uzun bir süre kaldığını, davacı taleplerinin haksız ve hukuka aykın olduğunu ve zaman aşımına uğradığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Yıllık izin ücreti alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece, yıllık izin alacağının iş sözleşmesinin feshi ile muaccel hale geldiği ve fesih tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ıslah tarihi itibariyle de zamanaşımına uğramadığı gerekçesi ile yıllık izin ücreti alacağı yönünden ıslah edilen miktar hüküm altına alınmıştır.
818 Sayılı Borçlar Kanunu döneminde yıllık izin ücreti alacakları bakımından zamanaşımı süresi 5 yıldır. Yıllık izin ücreti iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olup dönemsel bir nitelik taşımadığından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması yönünden ise 10 yıllık genel zamanaşımı söz konusudur.
6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun 5.maddesine göre;
"Madde 5 - (1) Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanununda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur."
Bu durumda; 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan, 6098 Sayılı Kanun yürürlüğe girse de zamanaşımı konusunda yine 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminde doğan yıllık izin alacakları yönünden 5 yıllık zamanaşımı uygulanacaktır. Yani, alacak TBK öncesi muaccel olduğundan zamanaşımı 10 yıla çıkmayacaktır. Ancak 01.07.2012 tarihinden sonra gerçekleşen fesihlerde 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır.
Somut uyuşmazlıkta; davacının iş sözleşmesinin, 30.09.2007 tarihine sona erdiği, davanın ise 11.06.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İş sözleşmesinin sona erdiği tarihte 6098 sayılı... yürürlükte olmadığı ve dolayısı ile 5 yıllık zamanaşımı süresinin 30.09.2012 tarihine dolduğu dikkate alındığında; davacının, 31.10.2012 tarihinde yıllık izin ücreti alacağı yönünden ıslah ettiği miktarların zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle; yıllık izin ücreti alacağında, sadece dava dilekçesinde talep edilen miktarın hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de; vekalet ücretinin HMK.nun 305/2 maddesi uyarınca tavzihen düzeltilmesi isabetsizdir. Ancak bozma sonrası verilecek kararda hüküm altına alınan miktarlar değişeceğinden red vekalet ücretine hükmedilirken karar tarihindeki ... göre doğru bir biçimde hesaplama yapılması gerektiği de gözetilmelidir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/12/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.