11. Hukuk Dairesi 2016/14547 E. , 2018/7090 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/06/2016 tarih ve 2014/1169-2016/404 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 13.11.2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 24/04/2014 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 4. maddesi ile ... 2013 yılına ait faaliyet raporu, bilanço ve kâr zarar hesaplarının oylanarak tasdikine, gündemin 5. maddesi ile alınan tek kişiden oluşan yönetim kurulunun ibrasına, gündemin 6. maddesiyle alınan 2013 yılı kârının %5 yedek akçe ayrıldıktan sonra kalanının hissedarlara dağıtılmamasına, şirkette bırakılmasına dair kararların kanuna, şirket ana sözleşmesine ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 24/04/2014 tarihli olağan genel kurulda ... 4, 5, 6 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin 24/04/2014 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların usul ve yasa hükümlerine, şirket ana sözleşmesine, dürüstlük kurallarına uygun olarak alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin 24/04/2014 tarihli genel kurulunda alınan 4 ve 5 numaralı kararlarına karşı her ne kadar davacı tarafından red oyu kullanılmış ise de, bu kararlara karşı her hangi bir muhalefet şerhi bulunmadığından, davacının gündemin 4 ve 5 numaralı kararlarına karşı iptal davası açma hakkının bulunmadığı, kâr dağıtılıp dağıtılmaması hususunun taktiri genel kurula ait ise de bu yetkinin kullanılmasının keyfi olmadığı, kâr payının hangi gerekçelerle tam olarak dağıtılmadığı hususunun somut şekilde davalı tarafından ispatlanması gerektiği, bazı hissedarlara tekabül eden kâr payının çok küçük olmasının tek başına kârın dağıtılmadığı hususu somut olarak davalı tarafından ispatlanamadığından, dava konusu şirket genel kurulunda 6 numaralı gündem maddesiyle alınan 2013 yılı kârının %5 yedek akçe
ayrıldıktan sonra kalanının hissedarlara dağıtılmaması, şirkette bırakılması yönündeki kararın objektif iyi niyet kullarına uygun olmadığı, dolayısıyla iptal şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin 24/04/2014 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 6 numaralı kararın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmişitr.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin ve katılma yoluyla davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin ve katılma yoluyla davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yekdiğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.