Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/12352 Esas 2020/1814 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12352
Karar No: 2020/1814
Karar Tarihi: 04.02.2020

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/12352 Esas 2020/1814 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet kararı, sanığın savunması bildirilmiş en son adresinde değil de başka bir adrese tebliğ edildiği gerekçesiyle geçersiz sayılmıştır. Mahkeme kararı incelenerek, sanığın suçlamayı kabul etmediği ve müştekinin zararını karşılamak istemediği beyanında bulunduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasının ise isabetsizlik olduğu belirtilmiştir. Ancak, her bir sanığın yargılama giderinin ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği halde tüm giderlerin sanıklardan alınmasına karar verilmiştir. Bu sebeple, hükmün yargılama giderleriyle ilgili ibaresi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, Tebligat Kanunu'nun 10. ve 35. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve aynı Kanun'un 322. maddesi dikkate alınmıştır.
2. Ceza Dairesi         2019/12352 E.  ,  2020/1814 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın yokluğunda verilen hükmün, savunmasında bildirdiği bilinen en son adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi gereğince tebliğ edilmesi sebebiyle, yapılan tebliğ işlemi geçersiz olduğundan sanığa gerekçeli hükmün cezaevinde 03/08/2015 tarihinde tebliği üzerine sanığın sunduğu 04/08/2015 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile, mahkemenin 31/07/2019 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerekyapılan incelemede;
    Sanık ...’in 23.07.2012 tarihli duruşmada suçlamayı kabul etmediğini, müştekinin zararını karşılamak istemediğini beyan etmesi karşısında, mahkemenin etkin pişmanlık hükümlerini uygulamamasına yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Her bir sanığın sarfına neden olduğu yargılama giderinin ayrı ayrı, birlikte sarfına neden oldukları yargılama giderinin payları oranında sanıklara yükletilmesi gerekirken, tüm yargılama giderlerinin sanıklardan payları oranında alınmasına karar verilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının yargılama giderleriyle ilgili "45 no"lu" bendindeki "sanıklardan payları oranında tahsiline” ibaresinin çıkartılıp, yerine “her bir sanıktan sarfına neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı, birlikte sarfına neden oldukları yargılama giderinin payları oranında sanıklardan tahsiline” ibaresinin eklenmesine karar verilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.