22. Hukuk Dairesi 2018/6325 E. , 2018/11272 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren yanında zabıta amirliğinde çalıştığını beyan ederek fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı her iki taraf vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai çalışması yapıp yapmadığı ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödemenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Ulusal bayram genel tatil ücreti yönünden de aynı ilkeler geçerlidir.
Somut olayda; davalı işverence dosyaya bir kısım imzasız bordro ve puantajlar sunulmuştur. Bordroların bazılarında fazla mesai tahakkuku ve bayram mesaisinin tahakkuk ettirildiği anlaşılmıştır. Davacıya ait banka kayıtları getirtilerek bordrolardaki miktarın ücretiyle ödenip ödenmediği belirlenmeli ve ödeme mevcut ise imzasız bordrolardaki bu miktarlar mahsup edilerek davacının alacakları hüküm altına alınmalıdır.
3-Diğer yandan, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışılan günlerin tespiti ve buna göre alacağın hesaplanması bakımından, dosyaya sunulan 2013 yılı çalışma programı dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
Ancak davacının tüm çalışma süresi boyunca hesaplama yapılması gerektiği yönündeki itirazı karşılanmadan hüküm kurulduğundan, Mahkemece davalı Belediyede çalışan toplam zabıta sayısı ile ulusal bayram ve genel tatillere denk gelen günlerde görevlendirilen zabıta sayısının kaç kişi olduğu, bu görevlendirmelerin ne şekilde yapıldığı, davacı tanıklarının beyanları da gözetilerek varsa bu konu ile ilgili belgelerin davalı ..."den de celbi ile birlikte tüm deliller yeniden değerlendirilerek, hesaplamanın yazılı belgeye dayanması durumunda hakkaniyet indirimine gidilmeden, tanık beyanları ile hesaplama yapıldığı takdirde ise hakkın özünü ortadan kaldırmayacak uygun bir hakkaniyet indirimi yapılarak hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.