23. Hukuk Dairesi 2014/10235 E. , 2015/768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaları kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl ve birleşen davalarda davacılar, davalı kooperatifin peşin ödemeli ortağı olduklarını, 05.05.2013 tarihli 2012 yılı olağan genel kurul toplantısında kooperatif aleyhine sonuçlanan bir davanın neden olduğu tazminat ve yargılama giderlerinin ortaklardan tahsiline ilişkin bir karar alındığını, bu kararın peşin ödemeli ortaklar yönünden bağlayıcı olmadığını ileri sürerek, 05.05.2013 tarihli genel kurul toplantısının 5. maddesinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin 02.03.1997 tarihli genel kurul toplantısının 8. maddesi ile sabit fiyat ile konut tahsisine yönelik karar alındığı, bu kararın davacılar açısından kazanılmış hak oluşturduğu ve sonradan bunun aksi yönünde alınan bir kararın geçerli olmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesinde kimlerin genel kurul kararının iptalini isteyebileceği düzenlenmiştir. Üyelik sıfatı, iptal davasının dinlenebilmesi koşuludur. Davacı, bu sıfatını davanın kesin hüküm ile sonuçlanmasına kadar korumak zorundadır. Zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur ve bu yön mahkemece re"sen göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, birleşen 2013/44 E. sayılı dava dosyasının davacı ..."nun 26.09.2006 tarihli dilekçe ile 12 no"lu bağımsız bölüme ilişkin kooperatif hissesini ..."e devretme talebinde bulunduğu ve kooperatif yönetim kurulunun 14.05.2007 tarihli kararı ile ..."in davacı yerine kooperatife ortak olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı yanca davacının kooperatif üyesi olmadığının savunulmasına karşın, mahkemece bu hususta yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Bu durumda, davacı ..."nun davalı kooperatifte başka bir üyeliği olup olmadığının araştırılarak, bulunmadığının tespit edilmesi durumunda aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi gerekirken, eksik inceleme ile esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.