14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/6061 Karar No: 2016/8460 Karar Tarihi: 13.12.2016
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - çocuğun kaçırılması ve alıkonulması - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/6061 Esas 2016/8460 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, çocukları kaçırma ve alıkoyma suçlarından dolayı mahkum edilmiş bir sanıkla ilgili bir dava değerlendirmiştir. Temyiz istemi reddedilmiştir, ancak çocuğun cinsel dokunulmazlığına karşı suçlarda yapılan düzenlemelerin göz önünde bulundurulması nedeniyle, sanıkla ilgili hükümler bozulmuştur. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 234/1. maddesinde belirtilen çocuk kaçırma veya alıkoyma suçunun çocuğun kanuni temsilcisi ve çocuğun zarar görmediği durumlarda, çocuğa atanan vekilin temyiz hakkının olmadığına dikkat çekilmiştir. Ayrıca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereği, mahkumiyetin açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığın adli sicil kaydındaki önceki mahkumiyet kararlarına etkisi de değerlendirilmelidir.
14. Ceza Dairesi 2014/6061 E. , 2016/8460 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerde gözetilerek dosya incelendi. 5237 sayılı TCK"nın 234/1. maddesinde düzenlenen suçun mağdurunun kaçırılan ya da alıkonulan çocuğun kanuni temsilcisi olup çocuğun suçtan zarar görmesi sözkonusu olmadığından, çocuğa tayin edilen vekilin temyiz hakkının bulunmaması nedeniyle vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince Reddiyle, incelemenin sanığın her iki hükme yönelik temyizi ile katılan mağdure vekilinin reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükme ilişkin temyiziyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen katılan mağdure vekilinin tüm temyiz itirazları ile sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder" şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, geçmişte kasıtlı suçtan mahkûmiyet kararı niteliğinde olmadığı gözetilerek, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde öngörülen diğer koşullar tartışılıp erteleme gerekçeleri de dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması, Hükümlerden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.