11. Hukuk Dairesi 2017/2864 E. , 2018/7083 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/12/2015 tarih ve 2009/457-2015/388 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 20/10/2008 tarihli sözleşme ile ... Salonu isimli işyerinin 30.000 TL bedelle davalılara devredildiğini, ödemelerin 31/08/2009 tarihine kadar aylık taksitler halinde devredene ödenmesinin kararlaştırıldığını ve davalıların aynı tarihte 8.000 TL peşinatı ödeyerek işyerini fiilen teslim aldıklarını, 31/10/2008 tarihinde 2.000 TL"yi de ödediklerini, ancak bu tarihten sonra geri kalan taksitler toplamı olan 20.000 TL"yi ödemediklerini, söz konusu işyerinin davalılar tarafından işletildiğini, davalıların temerrüdü nedeniyle vadesi gelen taksitler için haklarında icra takipleri başlatıldığını, ancak davalılar tarafından takibe ve borca itiraz edildiğinden borçluların itirazının iptali ile ... . İcra Müdürlüğü"nün 2009/929 Esas sayılı takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı ..."ın davalılara belli bir dönem danışmanlık yapması, işi öğretmesi, mevcut müşterilerin devamını sağlaması şartı ile işyerinin devraldığını, ancak davacının devrettiği işyerinin kiralayanı ile kendi arasında hukuki problemler olduğu, bu nedenle kiralayanın davalılara davacının dükkana gelip gitmesi halinde kira aktini bozacağını söyleyerek taahhütname imzalatmış bulunduğunu, davacıdan faydalanamayacaklarını anladıklarından işyerini devir almaktan vazgeçtiklerini ve bu durumu davacıya bildirdiklerini, davacının paraya ihtiyacı olduğundan mevcut peşinat olarak 8.000 TL"nin ödenmesi halinde devir ile ilgili başka bedel talep etmeyeceğini belirtmesi üzerine davalıların 8.000 TL"yi ödedikleri ve karşılıklı olarak işyeri devir sözleşmesini yırtarak feshettiklerini, davacının 8.000 TL aldığını gösteren belgeyi aynı gün imzalayarak verdiğini, borçları bulunmadığını savunarak davanın reddine, davacının haksız yere icra takibi yapmasından dolayı %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; para makbuzunu ibraname haline dönüştürdükleri iddiası ile özel belgede sahtecilik suçundan davalılar hakkında ... . Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/37 esas nolu kamu davası açıldığı, yargılama sonucunda davalıların beraatine karar verildiği, 20/10/2008 tarihli işyeri devir sözleşmesi aslının ortadan yırtılmış ve yapıştırılarak icraya konulması nedeniyle sözleşmenin feshedilmiş sayılması gerektiği, davalı tarafın dosyaya sunduğu 20/10/2008 tarihli para makbuzunun geçerli bir ibraname niteliğinde olduğu, davacının devir sözleşmesinden dolayı bakiye alacağının bulunmadığı, davalının sunmuş olduğu para makbuzunun belge niteliğinde olduğu, ibranamede davacının 20/10/2008 tarihli işyeri devir sözleşmesinin iptal edildiğini, bu sözleşmeden dolayı hiç bir alacağı kalmadığını kabul ettiği, davacının para makbuzu ve ibranamenin aksini yazılı delil ve belge ile ispatlayamadığı, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle taraflar lehine icra tazminatına hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davacının davasının ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında işyeri devri nedeniyle ödenmesi kararlaştırılan taksitlerin tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ispat yükü başlıklı 190. maddesi "(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." düzenlemesini içermektedir.
Mahkemece, ispat yükü yanlış değerlendirilerek davanın reddine karar verilmişse de davacı taraf işyerinin devrine ilişkin düzenlenen 8.000 TL"lik makbuzun peşinat ödemesi ile ilgili olduğunu ve üzerinde yer alan ibranın bilgisi ve rızası dışında davalılarca yazıldığını iddia etmiş, ceza mahkemesinde de işyerinin devrine ilişkin düzenlenen 8.000 TL"lik ödeme makbuzunun üzerinde yer alan ibraya ilişkin yazının daha sonradan davalı ... tarafından doldurulduğu kabul edilmiş olduğuna göre söz konusu makbuz üzerindeki ibraya ilişkin yazının tarafların iradesine aykırı olarak doldurulmadığını ispat yükü davalılarda olup, mahkemece ispat yükü yanlış değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.