Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/260
Karar No: 2017/2806
Karar Tarihi: 05.04.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/260 Esas 2017/2806 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, komşu parsel üzerindeki binanın müvekkilinin maliki olduğu taşınmaza taşkın şekilde yapıldığını iddia ederek tapu kaydının iptali ve müvekkilinin adına tescilini talep etti. Davalılar ise elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiyle davanın reddedilmesini savundu. Mahkeme, asıl dava yönünden reddetme, karşı dava yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminin kabulüne karar verdi. Ecrimisil istemi kısmen kabul edilerek 6.767,55 TL verildi. Davacı ve karşı davalı vekili, hüküm üzerine temyiz başvurusunda bulundu. Yargıtay, karşı dava yönünden el atmanın önlenmesi ve yıkım isteği için keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması gerektiği, aksi takdirde işin esasına ilişkin hüküm kurulamayacağına karar verdi. Ayrıca, taşınmazların sahip olduğu arsa payları ve satın alma tarihleri göz önünde bulundurularak ecrimisil hesaplanması gerektiği belirtildi. Hüküm bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 725. Maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. Maddesi
- Har
14. Hukuk Dairesi         2017/260 E.  ,  2017/2806 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.11.2012 gününde verilen dilekçe ile TMK"nın 725. maddesine dayalı temliken tescil, karşı davacılar vekili tarafından 10.01.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi yıkım ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 17.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı - karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl dava, TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil; karşı dava elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili şirketin maliki olduğu 20509 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın, davalıların maliki olduğu komşu 13892 parsel sayılı taşınmaza taşkın şekilde ve fakat iyiniyetli olarak yapılmış olduğunu ileri sürerek uygun bir bedel karşılığında taşkın kısmın bulunduğu arazi parçasının tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı ..., davanın reddini savunmuş; ayrıca tecavüzlü kısma ilişkin elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebinde bulunmuştur.
    Davalılar-karşı davacılar vekili, asıl davanın reddini savunmuş; karşı davada ise tecavüzlü kısma ilişkin elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davada elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulü ile 6.767,55 TL ecrimisile hükmedilmiştir.
    Hükmü, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı-karşı davalı vekilinin asıl dava yönünden tüm, karşı dava yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Hemen belirtilmelidir ki, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, karşı davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 120. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
    Oysa karşı dava dilekçesinde, dava değerinin talep edilen ecrimisil miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı, yargılama sırasında ise bilirkişi tarafından hesaplanan ecrimisil miktarı üzerinden ıslah harcı yatırıldığı ancak el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri yönünden harç yatırılmadığı gibi yargılama sırasında da bu yönlerden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve emredici nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
    Hâl böyle olunca, öncelikle karşı davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek bu istemler yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
    Kabule göre de, karşı davada nizalı taşınmaz içerisinde bulunan ve teknik bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen taşkın bina ile ilgili bir talep olduğu halde mahkemece, 6100 sayılı HMK"nın 26. maddesi gözardı edilerek talep aşılmak suretiyle (A) ve (C) harfi ile gösterilen alanlar ile ilgili de hüküm kurulmuş olması, dava konusu binanın davacı-karşı davalıya ait olduğu gözetilerek zemin (arsa) geliri üzerinden ecrimisil hesaplanması gerekirken taşkın yapı üzerinden ecrimisil hesabı yapılması, karşı davada davacıların ana taşınmazdaki arsa payları oranında ecrimisil hesaplanması gerekirken davacı olmadığı halde 13892 parselde kayıt maliki ..., ..., ...,. ve ..."un payları da dahil edilmek suretiyle ecrimisil hesaplanması doğru olmadığı gibi karşı davacılardan ..."un 13892 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümü 15.05.2012, ..."in ise 13892 parseldeki 6 nolu bağımsız bölümü 14.10.2012 tarihinde satış suretiyle edindikleri, dolayısıyla iktisap tarihinden itibaren ecrimisile hak ettikleri gözetilerek anılan karşı davacılar hakkında taşınmazları satın aldıkları tarihe kadar geriye dönük ecrimisil hesaplanması gerekirken kayıt maliki olmadıkları dönem için de ecrimisile karar verilmesi doğru görülmemiş, tüm bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin asıl dava yönünden tüm, karşı dava yönünden sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi