12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2127 Karar No: 2019/6602 Karar Tarihi: 23.05.2019
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/2127 Esas 2019/6602 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taksirle ölüme neden olma suçundan şüpheliler hakkında yapılan soruşturma sonucunda Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen soruşturma kararına yapılan itirazın reddine ilişkin verilen karar incelendi. Kanuna uygun şekilde yapılmayan soruşturma nedeniyle itirazın kabul edilmesi gerektiği ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160, 170/2, 172 ve 173/3 maddeleri belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2019/2127 E. , 2019/6602 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle ölüme neden olma suçundan şüpheliler ..., ... ve ... Koçak haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14/06/2017 tarihli ve 2017/15269 soruşturma, 2017/15570 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 21/03/2018 tarihli ve 2018/995 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosya incelendi. 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, Somut olayda, şüphelilerden ... ve ..."nın 29/09/2013 tarihli trafik bilirkişisi raporuna göre kazanın oluşumunda kusurlu oldukları, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 22/05/2014 tarihli ve 14/4172/696 sayılı raporuna göre ise şüphelilerin kusursuz bulundukları, dolayısıyla her iki rapor arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla; yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alınarak kusur durumuna ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla teknik üniversitelerin konuyla ilgili bölümlerinden veya Karayoları Genel Müdürlüğü fen elemanlarından oluşturulacak kurul tarafından bilirkişi raporu alındıktan sonra yeniden değerlendirme yapılması gerektiği düşünüldüğünden, eksik soruşturmaya dayalı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 01.02.2019 gün ve 94660652-105-33-10168-2018-kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrakı tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/03/2018 tarihli ve 2018/995 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.