MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen beraat hükmü, katılan vekili ve mağdur tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, mağdur Av. ...’ın yanında katip olarak çalıştığı, mağdur avukatın müvekkili olan katılan ... hakkında başlatılan icra takibine itiraz dilekçesini postaya götürmek üzere teslim almasına rağmen götürmeyerek katılan hakkında başlatılan takibin itiraz edilmeden kesinleşmesine neden olduğu, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ile katılan arasında bir hizmet ilişkisinin bulunmadığı, söz konusu itiraz dilekçesi ve eklerinin mağdur avukat tarafından sanığa verildiği, buna göre, sanığın katılana yönelik bir eyleminin bulunmadığı, katılanın, söz konusu eylem nedeniyle doğrudan zarar görmediği, suçtan doğrudan zarar görmeyen ...’nın davaya katılamayacağı gözetilmeden verilen katılma kararı hukuken geçersiz ve yok hükmünde olup temyiz hakkı vermeyeceğinden katılan vekilinin anılan suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
2-Mağdur ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mağdurun usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilerek katılmak isteyip istemediği sorulmadan bir karar verilmiş ise de, mağdurun suçtan zarar gören olarak 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesi ile aynı Kanun’un 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, söz konusu belgeleri icra dosyasına göndermek üzere postaya teslim ettiğini, fakat teslim ettiğine dair belge almadığını belirttiği, daha sonra yapılan incelemede de, söz konusu itiraz dilekçesi ve eklerinin dosyada olduğunun belirtildiği, buna göre, söz konusu belgenin sanık tarafından süresi içinde teslim edilip edilmediği, itirazın yapılıp yapılmadığı, itiraz dilekçesinin bu yöntemle gönderilmesi işleminin usulüne uygun olup olmadığı ve itirazın bizzat kim tarafından yapılması gerektiği konularında hukuki bir ihtilaf bulunduğu, sanığın, suç işleme kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.