11. Hukuk Dairesi 2017/858 E. , 2018/7075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/09/2016 tarih ve 2014/468-2016/593 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davasında, müvekkilinin 27.09.2004 tarihinde ... ... banliyö hattında çalışan trene ... istasyonunda bindiği sırada kapıları açık hareket eden tren ile istasyon arasına sıkışarak sağ bacağının diz kapağından koptuğunu, %42 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğini, davalının olayda %30 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, maluliyete bağlı ömür boyu protez kullanma bedelinin davalı tarafça karşılanması gerektiğini ileri sürerek, asıl davada şimdilik 5.000 TL, birleştirilen davada protez bedeli 6.900 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl davadaki 5.000,00 TL"lik talebini ıslah ederek 27.410,40 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, dava tarihine kadar kullanılmamış protez bedelinin hesaba dahil edilmemesi gerektiğini, tazminata ancak gerçekleşmiş ve ileride gerçekleşmesi kesin olan zararların tahsili için karar verilebileceğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, asıl ve birleşen davanın kabulüne, toplam 34.310.40 TL protez bedelinin 5.000.00 TL"lik kısmının 27/03/2006 tarihinden, 22.410.40 TL"lik kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek, 6.900.00 TL"nin ise birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, mahkemece, ıslah edilen 22.410.40 TL’lik kısmına ıslah tarihinden itibaren ve birleşen davada dava tarihinden faiz işletilmiş ise de bu miktar protez bedeline ilişkin olup protezin takılma tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde ıslah tarihinden ve dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle, asıl ve birleşen davada davacı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK’nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yazılan ibarelerin kaldırılarak yerine “ Toplam 34.310.40 TL protez bedeli şeklindeki maddi tazminatın 27/03/2006 tarihinden itibaren
İşleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.757,83 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 14/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.