MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi hüküm davacı, katılan Hazine ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü

K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 133 ada 259, 260, 261, 268, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279 ve 310 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden tarla niteliğiyle davalılar ve murisleri adına tespit edilmiştir.
Davacı ... köyü muhtarı çekişmeli taşınmazların bir bölümünün köye ait mera sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle tespite itiraz etmiş, Hazine ise taşınmazların bir kısmının orman sayılan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığı gerekçesiyle davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı Belediyenin davasının reddine, Hazinenin davasının kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazlardan 133 ada 259, 260, 261, 268, 270, 272, 273, 279 ve 310 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin iptali ile 279 ve 310 sayılı parsellerin orman vasfına diğer parsellerin ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, çekişmeli 133 ada 272 sayılı parselin (B) 6.158,66 m2 harfli bölümünün tarla vasfıyla tespit maliki Veli Karakoyun adına, (A) 58,56 m2 harfli bölümünün ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, geriye kalan dava konusu taşınmazların ise tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ..., katılan Hazine ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20/03/2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 133 ada 279 ve 310 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu, 133 ada 259, 260, 261, 268, 270, 272 ve 273 parsel sayılı taşınmazların ham toprak niteliğinde olduğu, dava konusu diğer taşınmazların ise Devletin hüküm ve tasarrufu altında olmayıp davalıların dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine , aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 15/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.