Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/12673 Esas 2015/14311 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12673
Karar No: 2015/14311
Karar Tarihi: 13.10.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/12673 Esas 2015/14311 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2015/12673 E.  ,  2015/14311 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... .... Mahallesi 5019 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin son fıkrasına göre, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde kamulaştırma nedeniyle taşınmazda oluşacak değer düşüklüğü kamulaştırma bedelidir. Dava konusu taşınmaz üzerinde bina, bahçe duvarı, 7 zeytin ve 2 dut ağaçlarının bulunduğu tespit edilmiştir. Taşınmaz üzerinde bulunan yapı ve muhdesatın taşınmazdaki konumu, iletişim hatlarının izdüşümünde bulunup bulunmadığı veya izdüşüme mesafesi belirtilerek zarar görüp görmediği, değer kaybına uğrayıp uğramadığı (bahçe duvarının izdüşümde yer alsa bile değer kaybına uğramayacağı dikkate alınarak) açıklandıktan sonra varsa değer kaybı oranı da ayrıca belirlenmek suretiyle irtifak bedelinin hesaplanması gerekirken, bu konuda hiçbir açıklama yapılmadan tespit edilen zemin bedeline yapı ve muhdesat bedelleri eklenerek belirlenen toplam bedel üzerinden aynı değer kaybı oranı uygulanmak suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.