![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2016/2978
Karar No: 2016/14377
Karar Tarihi: 07.11.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2978 Esas 2016/14377 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazı üzerinde dava dışı.... dava dışı bankadan kullandığı kredi sözleşmesine istinaden ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin bankaya yaptığı ödemeden dolayı ipoteğin fekkine ilişkin talebine davalı tarafından muvafakat edildiği, ipoteğin fekkine dair yazının müvekkiline verildiğini, buna rağmen davalı tarafından aynı taşınmaz üzerinde alacağın temliki nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu taşınmaz üzerindeki ipotek hakkının müvekkilinin alacağına mahsuben dava dışı bankadan temlik alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı vekili yargılama aşamasında dava konusu takipten feragat edildiğini bildirmiştir.
Mahkemece, yargılama aşamasında takipten feragat edildiği, davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu, davalının takip başlatmakta kötüniyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı davaya konu alacağı dava dışı bankadan temlik almış olup, bu durumda temlik alan sıfatıyla dava dışı banka yerine geçmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, dava dışı asıl borçlu ile banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki rehin ve kefalet hukuki sebebinden kaynaklandığından ticari iş mahiyetindedir. TTK’nın 4. maddesine göre, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu, davanın açılış tarihi itibari ile TTK’ nın 5. maddesine göre, ticaret mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.