14. Hukuk Dairesi 2015/10319 E. , 2017/2779 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.05.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın, aynen taksim mümkün olmadığı taktirde satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; davalı ... temyiz dilekçesinde, ..."ın mirasçısı olduğunu, ..."ın mirasçılarının usulüne uygun davaya dahil edilmediğini, tebligatların ehil olmayan ..."a yapıldığını, temyiz dilekçesi ekinde sunulan 08.12.2011 tarihli ... Devlet Hastanesince düzenlenmiş doktor raporuna göre ..."ın şizofreni hastası olduğunu ileri sürdüğünden, mahkemece bu husus gözetilerek adı geçen davalının hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığı ile vasi tayini gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre de ..."a, kendi adına ve diğer davalılar adına yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı üstünde durularak taraf teşkili sağlanmalıdır.
Diğer taraftan dava konusu taşınmazların kayıt malikleri, ..."ın yargılama sırasında 11.12.2012 tarihinde, ..."ın 29.05.2010 tarihinde, ..."ın 22.09.2012 tarihinde, ..."ın 19.07.2011 tarihinde, İsa... 13.12.2011 tarihinde; yine ..."ın yargılamadan sonra 03.01.2014 tarihinde, ..."in 17.05.2013 tarihinde öldüğü, bu kişilerin mirasçılık belgelerinin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından, adı geçen tapu kayıt maliklerinin mirasçılık belgelerini dosyaya sunarak mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması için davacı vekiline süre verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan dava dilekçesinde Muhammet Sayın mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesine rağmen, anılan kayıt malikinin mirasçılık belgesinin dosyada mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Yine dosya kapsamından, davacıların, tapu kayıt maliki ... Sayın"ın mirasçıları olduğu düşünülmekte ise de mirasçılık durumunun denetlenebileceği mirasçılık belgesi dosya içerisinde bulunmamakla; bahsedilen ölü kayıt malikleri ... mirasçılık belgelerinin sunulması ve davada taraf olarak gösterilmeyen mirasçıları olması halinde bu kişilerin de davaya dahil edilmesi için davacı vekiline süre verilmedir.
Yukarıda belirtildiği üzere taraf teşkili sağlanıp, tarafların iddia, savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 05.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.