16. Hukuk Dairesi 2018/1223 E. , 2018/4927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVATÜRÜ:TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 163 ada 100 parsel sayılı 1.386,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadimden beri tarla olarak kullanıldığından bahisle ...Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edildikten sonra; hükmen Hazine adına "köy boşluğu" niteliği ile tescil edilmiştir. Davacı ... ve ..., taşınmazın müşterek murisleri ..."dan irsen intikal ettiğini ve lehlerine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 163 ada 100 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/9 Esas, 2012/73 Karar sayılı dosyasının birleşeni 2011/32 Esas sayılı dosyası üzerinden alınan 20.04.2012 tarihli fen bilirkişisi raporuna ilişik krokide (C) harfi ile gösterilen 936,08 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptaline, bu kısmın 163 ada 100 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile aynı köyün son ada parsel numarası verilmek sureti ile ve tarla vasfı ile ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline; kalan kısmın ise “tarla” vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine onanmasına karar verilmiş; bu kez de Hazine vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Mahkemece; ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/9 Esas sayılı dosyası birleşeni 2011/32 Esas sayılı dosyasının iş bu davaya konu 163 ada 100 parsele ilişkin olduğu, 2011/32 Esas sayılı dava dosyası üzerinden davaya konu parsel başında keşif yapıldığı, yapılan keşifte dinlenen tespit ve mahalli bilirkişilerin taşınmazın 936,08 metrekarelik kısmının ..."a ait olduğu yönünde beyanda bulundukları ve bu bölümün fen bilirkişisinin 20.04.2012 tarihli raporunda ve rapor krokisinde 163 ada 100 parsel taşınmazın mavi boyalı olarak (C) harfi ile gösterilen 936,08 metrekarelik kısım olduğu; ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/9 Esas, 2012/73 Karar sayılı kararın incelenmesinde; çekişmeli taşınmazın tümünün Hazine adına tesciline karar verildiği; bu kararda ...’ın taraf olmaması nedeniyle davacılar için kesin hüküm oluşturmayacağı; mahkemenin HMK uyarınca yargılama esnasında usul ekonomisini gözetmek suretiyle en kısa zamanda en az masrafla karar vermekle yükümlü olup ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/9 Esas, 2012/73 Karar sayılı kararının Yargıtay temyiz aşamasından geçip onanarak kesinleştiği; dolayısıyla yapılan keşif, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında her hangi bir eksiklik bulunmadığının sabit olduğu; aynı parsele ilişkin keşif yapılmış olması, yapılan keşifte dinlenen tespit ve mahalli bilirkişi beyanları, alınan teknik bilirkişi raporları ve ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/9 Esas, 2012/73 Karar sayılı kararının dava konusu alana ilişkin dava dışı ..."a ait olduğu şeklindeki gerekçe ile Hazine adına tesciline karar verildiğinin anlaşıldığı; bu nedenle taşınmaz başında yeniden keşif yapılmasının usul ekonomisine uygun olmadığı, ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/9 Esas, 2012/73 Karar sayılı dosyasının birleşeni 2011/32 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan keşif ve alınan teknik bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu" gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Mahkemenin gerekçeli kararında atıf yapılan ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/9 Esas sayılı dosyasının birleşeni olan 2011/32 Esas sayılı dosyada, iş bu dosya davacılarının yahut murisleri ..."un taraf olmadığı mahkemenin de kabulündedir. Her ne kadar anılan dava dosyasında 16.04.2012 tarihli keşif sonucu düzenlenen zirai raporda, dava konusu taşınmazın fen bilirkişisi rapor krokisinde (C) harfi ile gösterilen bölümünün uzun yıllardan beri toprak işlemeli tarıma konu edildiği belirtilmiş ise de, bu keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişileri tarafından çekişmeli taşınmaz bölümünün ...’ın özel mülkiyetinde bulunduğu, ...’un arazisindeki irili ufaklı taşları toplayarak kızılcık ağaçlarının dibine duvar olarak sıraladığı belirtilmiş ancak zilyetliğin ne zamandan beri ve ne şekilde sürdürüldüğü, ekonomik amaca uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı, kadastro tespit tarihine kadar yasada öngörülen süre ve koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmemiştir. Bu haliyle yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporları hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen ve ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olup olmadığı, zilyetliğin ekonomik amaca uygun olarak yasanın aradığı şekil ve süre ile sürdürülüp sürdürülmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, zirai bilirkişiden, taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, davacılar taşınmazın murisleri ...’dan kendilerine intikal ettiği iddiasıyla dava açtıklarına göre, muris ... yönünden usulünce belgesiz araştırması yapılmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; Dava konusu 163 ada 100 parsel sayılı taşınmaz hükmen “köy boşluğu” niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş olup, taşınmazın temyize konu (C) harfi ile gösterilen 936,08 metrekarelik kısmı dışında kalan, 450.75 metrekarelik bölümü yönünden cins değişikliği talebi olmadığı halde, bu bölüm hakkında cins değişikliği sonucunu doğuracak şekilde “tarla vasfıyla” Hazine adına tesciline karar verilmesi, yine, hakkında kabul kararı verilen bölümün 4 pay kabul edilip “1 payın davacı ...; 1 payın ise ... adına tesciline” şeklinde bir kısım payları açık bırakacak ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm verilmesi; ayrıca her ne kadar 11.6.2014 tarihli celsede davacı
vekili ”taşınmazın 936.08 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile bu bölümün davacılar adına tescilini” talep ettiklerini ifade etmiş ise de, dava dilekçesinde 163 ada 100 parselin tamamı yönünden tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili talep edildiğinden, dava taşınmazın tümüne yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olup Mahkemece taşınmazın 936,08 metrekarelik kısmı yönünden kabul kararı verildiğine göre taraflar arasında, (davalı Hazine’nin harçtan muaf olduğu hususu ayrıca dikkate alınarak) haksız çıktıkları oranda vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin paylaştırılması gerekirken bunun da dikkate alınmamış olması ve harçlar haricindeki yargılama giderlerinin tümünden Hazine’nin sorumlu tutulması ve Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olması da isabetsiz olup; hükmün bu nedenlerle bozulması gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla davalı Hazine vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 04.04.2017 tarih ve 2015/10967, 2017/2087 Esas, Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 20.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.