11. Ceza Dairesi 2020/7213 E. , 2021/1424 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 16/11/2020 tarih ve 2020/16237 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15/12/2020 tarih ve KYB-2020/105534 sayılı ihbarname ile;
Tebliğ memuruna hüviyet ve sıfatı hakkında yalan beyanda bulunarak tebliğ evrakını almak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/02/2020 tarihli ve 2019/12259 soruşturma, 2020/1282 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Nazilli Sulh Ceza Hakimliğinin 14/07/2020 tarihli ve 2020/1893 değişik iş sayılı kararının
"5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu nazara alındığında,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20/10/2014 tarihli ve 2014/15659 esas, 2014/16925 sayılı kararında "...müşteki tarafından soruşturma dosyasına ibraz edilen belgelerden bahse konu tebligat işlemi öncesinde şüpheli ve şikâyetçi arsında hukuk ve cezai uyuşmazlıklarının olduğu ve aralarında husumet bulunduğu anlaşılması karşısında,... BOZULMASINA" şeklinde belirtilmesi karşısında,
Müşteki tarafından şüphelinin tebliğ memuruna hüviyet ve sıfatı hakkında yalan beyanda bulunduğu iddiası ile yürütülen soruşturma sonucunda, şüpheli ve müştekinin evli oldukları, birlikte yaşadıkları, yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; somut olayda Nazilli 1. İcra Dairesi tarafından çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatın 09/10/2019 tarihinde şüpheli ..."a yapıldığı, Nazilli İcra Hukuk Mahkemesinin 28/01/2020 tarihli ve 2019/328 esas, 2020/46 sayılı kararında "Uyap sistemine göre 15/08/2019 tarihinde sisteme eklenen mernis kaydının "Kurtuluş Mah. 356 Sok. No:57 İç Kapı:4 Nazilli/Aydın" olduğu, aralarında Nazilli 1. Aile Mahkemesinin 2019/644 esas sayılı dosyasında boşanma ve Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/877 esas sayılı dosyasında ceza davası bulunan ..."a tebliğ edildiği, hasma tebligat işlemi olduğu..." gerekçesiyle söz konusu tebligatın usulsüz olduğunun tespitine karar verildiği de göz önüne alınarak anılan Nazilli 1. Aile Mahkemesi ve Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesi dosyalarının dosya içerisine celp edilerek incelenip, şüpheli ve müştekinin de ifadeleri alınarak, müştekinin iddialarına ilişkin araştırma yapılıp gerekli deliller toplandıktan sonra sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz hakkında soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi, sonucuna göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre, kanun yararına bozma isteminin kapsamının 7201 sayılı Tebligat Kanunu‘nun 55/1-c maddesinde düzenlenen “tebliğ memuruna hüviyet ve sıfatı hakkında yalan beyanda bulunarak tebliğ evrakını almak“ suçuna yönelik olması karşısında; 28/01/2020 tarih ve 31022 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/02/2020 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun işbölümüne ilişkin 23/01/2020 tarih ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesine göre kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 19. Ceza Dairesi"ne ait olduğu anlaşıldığından, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye gönderilmesine, 15/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.