Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11964
Karar No: 2021/1074
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/11964 Esas 2021/1074 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıların hissedarı olduğu bir taşınmazın bağımsız bölümlerini yükleniciden satın aldığını ancak arsa sahiplerinin açtığı davada feshedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek tazminat istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Temyiz sürecinde, davacı ve davalıların vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları da ele alınmıştır. Karar tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre, konusu para olan davalarda avukatlık ücreti Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak hükmedilen ücret, kabul veya reddedilen miktarı geçemez. Mahkemece, dava reddedilmesine rağmen vekalet ücreti hükmedildiği belirtilerek, kararın düzeltilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, HUMK'nun 438/7. maddesi ve AAÜT’nin 13. maddesi açıklayıcı bir şekilde yer almıştır.
3. Hukuk Dairesi         2020/11964 E.  ,  2021/1074 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile dahili davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalıların hissedarı bulunduğu ... İli ... İlçesi ... Mahallesinde kain 36526 ada 2 parseldeki 9 ve 7 numaralı bağımsız bölümleri yükleniciden satın aldığını, ancak arsa sahiplerinin açtığı davada kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini ve sözleşme uyarınca yükleniciye özgülenen taşınmaz tapularının da iptal edilerek davalı arsa sahipleri adına tescillendiğini, uğradığı zararın tazmini yönünde çektiği ihtardan sonuç alamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye dönük feshinden kaynaklı zararı nedeniyle her iki bağımsız bölümün dava tarihindeki günümüz rayicinden, bu mümkün olmadığı takdirde yüklenici tarafından inşaa edilen yapı bedelinden şimdilik 50.000,00-TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla talebini arttırmıştır.
    Davalılar, arsa sahibi olduklarını, yüklenicinin sözleşme yapıldıktan sonra işi yarım bırakarak kaçtığını, Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/33 esas sayılı dosyası ile dava açarak sözleşmeyi geriye dönük olarak fesih ettirdiklerini, inşaatın kaçak olduğunu ve yıkımına karar verildiğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Dahili davalılar ... ve ..., davacının murislerinden değil müteahhitten daire satın aldığını, bedelini de müteahhite verdiğini, teamül gereği uygulamada müteahhitin sattığı daireler için doğrudan arsa sahiplerinin tapuda devir yaptıklarını, murislerinin herhangi bir şekilde para almadığını, bu nedenle sorumlulukları bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Dahili davalılar ..., ..., ..., ... ve ..., muris babaları ..."in 11.11.2014 tarihinde vefat ettiğini, 01.08.2014 tarihinde eşi ..."e söz konusu parseli arsa vasfında iken bedeli karşılığında sattığını, ..."in de bu taşınmazı ..."e 24.04.2015 tarihinde arsa vasıflı olarak sattığını, davaya dahil edilmelerinde hukuki bir yarar olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile dahili davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalılar ve dahili davalıların vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
    Somut uyuşmazlıkta; mahkemece, ıslah ile artırılan 205.000,00-TL dava değeri üzerinden dava reddedilmiş olmasına rağmen, davalılar ve dahili davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "Meri Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine," ifadeleri çıkarılarak, yerine "Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesi uyarınca 18.250,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile dahili davalılar ... ve ..."e verilmesine,” ifadelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30,10 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi