Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13104
Karar No: 2017/9471
Karar Tarihi: 15.11.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13104 Esas 2017/9471 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/13104 E.  ,  2017/9471 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Orman Yönetimi, Hazine, ... ve davacılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne, davacılar ... ve ..."ün duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ... köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosu ve tespitinde Geçit mevkii 101 ada 1 parsel sayılı 2459 hektar 0668,20 m² yüzölçümündeki taşınmaz Devlet ormanı olarak sınırlandırılıp, orman niteliğiyle Hazine adına,165 ada 51 parsel sayılı 12535,59 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle muris ... adına tespit edilmişlerdir.
    ... 19.03.2010 günlü dilekçesiyle, ... köyünde yapılan kadastroda meralarının orman parseli içinde orman olarak tespit edildiği, bu bölümün tespitinin iptali ve köylerine ait mera olarak sınırlandırılması istemiyle asliye hukuk mahkemesine dava açmış, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.01.2010 gün ve 2009/51-3 E.K. sayılı görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
    Davacılar ... ve arkadaşları, sınırlarını bildirdikleri 2000 dönümlük taşınmazlarının 101 ada 1 parsel sayısı ile orman olarak sınırlandırılan alanlara dahil edildiği, bu bölüme ilişkin olarak köy tüzel kişiliği aleyhine açtıkları elatmanın önlenmesine ilişkin karar bulunduğu iddiasıyla, bu bölümün tespitinin iptali, kesinleşen mahkeme kararı ve tapuya dayanarak adlarına tapuya tescili iddiasıyla dava açmışlar, davalar birleştirilmiştir.
    Mahkemece gerçek kişilerin davasının reddine, köy tüzel kişiliğinin davasının kabulüne, çekişmeli parselin 28.06.2011 günlü krokide (A) ile gösterilen 1.420.031.97 m² yüzölçümündeki bölümün ifrazı ile tespitinin iptaline ve köy tüzel kişiliği kullanımındaki mera niteliğiyle sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına, çekişmeli parselin diğer bölümünün ise tespit gibi orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş hüküm, davacı gerçek kişiler ile davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/12/2012 tarih 2012/13730-14942 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...Mahkemece, öncelikle davacı tarafın tutunduğu ... tapu kayıtları ve vergi kayıtları ile belgelerin yöntemince tercümesi yaptırılmalı, genel müdürlük ve yerel tapu idaresinden tesisinden itibaren, cins ve miktar değişikliklerini gösteren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, bu kayıtların kadastroda revizyon görüp görmediği, görmedi ise nedeni tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğünden sorulmalı, davacı gerçek kişilerin davasına konu yerin çevresindeki gerçek kişiler adına tespit edilen parsellerin tespit tutanakları ve var ise dayanağı olan tapu ve vergi kayıtları; çekişmeli yer ile ilgili mera yada yayla tahsis kararı, mera nitelikli vergi kaydı ve tapu kaydı bulunup bulunmadığı ilgili yönetimlerden sorularak, varsa tüm karar ve kayıtları, ilgili yönetimlerden getirtilmeli, komşu köylerden çekişmeli parseli bilen ancak tanıklığa engel hali bulunmayan yerel bilirkişiler belirlenmeli, çekişmeli parselin davaya konu bölümlerine ilişkin en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı hava fotoğrafları ile amenajman planları ilgili yönetimlerden getirtilmeli, serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde orman mühendisi ve bir harita mühendisi ve bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, taşınmazların hangi bölümlerinde hangi ağaç türlerinin bulunduğu, ağaçların sayısı, yaşları ve kapalılık, hakim ağaç türü belirlenmeli, eğim ölçer alet ve münhaniler yardımıyla taşınmazın birbirinden farklılık arz eden bölümlerinin eğiminin ne olduğu detaylı olarak saptanmalı, kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli parselin dört yönünden çektirilecek fotoğrafları onaylanarak dosyasına eklenmeli, orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez mera ya da yaylak sayılan yerlerden olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, bu cümleden, var ise mera ve yaylak nitelikli tapu ve vergi kayıtları ile mera tespit ve tahsis kararları uygulanmalı, komşu köylerden belirlenen yerel bilirkişilerin, çekişmeli taşınmazların mera sayılan yerlerden olup olmadığı konusunda somut olaylara dayalı bilgi ve görgülerinin sorulmalı, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, mera yaylak gibi devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; davacı tarafın tutunduğu tapu kayıtları ve vergi kayıtları yeterince yaşlı yerel bilirkişiler vasıtasıyla yöntemince uygulanarak, kapsamı belirlenmeli, bilinmeyen sınırlar konusunda taraf tanıkları dinlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel kayıtları ve getirtilen eski tarihli memleket haritasındaki mevkii ve yer adları ile denetlenmeli, bilirkişilere tapu uygulamasını gösteren müşterek imzalı kroki düzenlettirilmeli, daha sonra toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır..." denilmiştir.
    Bozma kararı sonrasında davacılar ... ve ...’ün dava konusu 165 ada 51 parsel sayılı taşınmazın kendilerine ait olduğu iddiasıyla açtıkları 2008/119-2014/88 E.K. sayılı dava dosyası eldeki dosya ile birleştirilmiş ve mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, mahkemece bu dosya ile birleşen 2010/6 Esas sayılı dosyada davacı ... KTK davasının kabulü ile, ... ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Adem Yumak tarafından düzenlenen 24/07/2014 tarihli raporda (A ve B) harfi ile gösterilen toplam 390874,54 m²"lik alanın ifrazı ile aynı ada son parsel numarası verilerek mera vasfıyla Hazine adına özel siciline tesciline, geriye kalan kısmın orman vasfında 101 ada 1 parsel olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, mahkemece ana dosyasındaki diğer davacıların (... mirasçıları; ..., ... , ..., ..., ..., ... ve ...) 101 ada 1 parsele yönelik davasının ayrı ayrı reddine, mahkemece bu dosya ile birleştirilen 2008/119 Esas sayılı dosyada davanın kabulüne, dava konusu taşınmaz olan ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 165 ada 51 sayılı parselin, ölü olduğu anlaşılan 10/05/1917 doğumlu, ... ve ... "dan olma ... T.C. Kimlik numaralı, ..."ün mirasçılarını gösterir; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/02/2009 tarih, 2009/9-5 E.K. sayılı veraset ilamındaki hisseler oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ,Hazine ve davacılar ... ve ... tarafından 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik; davalı ... tarafından 165 ada 51 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamış orman sınırları 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre kadastro ekibince belirlenmiştir.
    Mahkemece davacı köyün ve kişilerin davasının kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de çekişmeli 101 ada 1 sayılı parselin davaya konu (A) harfli bölümünün orman sayılan yerlerden olup olmadığına yönelik orman bilirkişi tarafından yapılan araştırmada keşifte uygulanan memleket haritasının tarihi belirtilmemiş, tarihi belirtilmeyen memleket haritası ve Dairenin iade kararı sonrasında alınan 1952 ve 1973 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın çalılıklarla kaplı alanda kaldığı tespit edilmiş ve eğiminin %5-9 arasında olduğu belirlenmiş ise de hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmazın eğiminin %20 olduğu belirlendiğinden taşınmazın eğimi ve niteliği konusunda tereddüt meydana gelmiştir. Ayrıca davacı kişilerin dayandığı tapu kaydı tüm geldi ve gittileri ile birlikte yöntemince uygulanmamış, keşif sırasında hazır bulunan mahalli bilirkişilere hudutları sorulmamış ve fen bilirkişinin soyut nitelikte tespitine göre kapsamı belirlenmiş olup bu şekilde eksik ve yetersiz inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle mahkemece en eski tarihli hava fotoğrafları, bu hava fotoğraflarından yararlanılarak üretilen memleket haritaları ve varsa amenajman planı ve fotogometri yöntemiyle kadastro çalışmalarına altlık olarak düzenlenen kadastro paftası ile davacının dayandığı Mayıs 1957 tarih 12 sıra numaralı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, mahkemece halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir fen elemanı ve ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi aracılığıyla mahallinde yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle,çekişmeli (A) harfli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte aynı haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, bilirkişilere hava fotoğrafları ve dayanağı haritaları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, raporlarında taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, taşınmaz üzerinde bulunan bitki örtüsünün niteliği, ağaçların yaşları ve dağılımları ile ilgili açıklama yapmaları istenmeli, hukûken ve bilimsel olarak ve HGK"nın 15.11.2000 tarihli ve 2000/20-1663/1694 sayılı kararında açıklandığı gibi eğimi %12"nin üzerinde olan toprak ve orman muhafaza karakteri taşıyan funda veya makiliklerle örtülü yerlerin orman niteliğinde ve 6831 sayılı Kanunun 1/J bendi kapsamı dışında olduğu gözetilmeli, bu anlamda taşınmazın gerçek eğim durumu klizimetre ile ölçülmek suretiyle belirlenmelidir.
    Yapılacak araştırma sonucu çekişmeli (A) harfli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, davacının dayandığı tapu kaydının 3116, 4785 ve 5658 Sayılı kanunlar karşısında hukuki kıymetinin olup olmadığı tartışılmalıdır. Şayet orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde ise bu kez davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmelidir. Bu cümleden hareketle; davacılar dayanak tapu kaydının 101 ada 1 sayılı parselde hak iddia ettikleri yer ile 165 ada 51 sayılı parseli kapsadığını iddia ettiklerinden, taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca öncelikle davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası; haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı; yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, kaydın sabit sınırlı sayılıp sayılmayacağı değerlendirilmeli, buna göre tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmelidir. Ayrıca, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda davacıların ve murislerinin aynı tapu kaydına dayanarak davalılar aleyhine açtıkları men’i müdahale davalarında davaya konu taşınmazların dayanak tapunun kapsamında kaldığı kabulüyle davaların kabulüne ve davalıların müdahalesinin men’ine karar verildiği ve bu dosyalardaki dava konusu taşınmazların ise 165 ada 51, 171 ada 5, 6 ve 7 sayılı parseller olduğu tespit edilmiş olup bu parsellerle ilgili aynı tapu kaydına dayanılarak açılan benzer nitelikteki dava dosyaları var ise araştırılarak davaların birleştirilmesi hususu düşünülmeli ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece belirtilen şekilde uygulama ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalılar Hazine, Orman Yönetimi, ... ve bir kısım davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi