18. Ceza Dairesi 2016/7779 E. , 2018/6632 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Sanık hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ... ile müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısımların çıkartılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
28.05.2013 tarihli duruşmada sanığa görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde TCK’nın 43.maddesinin uygulanması ihtimaline karşın ek savunma hakkı tanındığı anlaşılmakla, bu husus açısından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, sanığın hakkında işlem yapan müştekilere sinirlenerek masanın üzerinde bulunan tartıyı yere fırlatıp bağırmaya başladığı ve sanığın kendisine müdahale eden müşteki polis memurlarından ..."in yüzüne vurmak suretiyle yaraladığı yargılamaya konu olayda, müşteki görevli polis memurları ..., ... ve ...’a karşı sanığın somut olarak hangi eylemleri gerçekleştirdiğinin kabul edildiği, bunların ne surette direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsurlarına vücut verdiği, hangi kanıtlara dayanılarak hüküm kurulduğu tartışılıp gösterilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde TCK’nın 43/2.maddesi uyarınca artırım yapılması,
b) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.