13. Ceza Dairesi 2017/2326 E. , 2018/11136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, kamu malına zarar verme, suç eşyasının satın alınması ve kabul edilmesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında zamanaşımı süresi içerisinde işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan işlem yapılması mümkün görülmüştür.
1-Sanıklar hakkındaki kararın 25/12/2014 tarihli duruşmada tefhim olunduğu halde, gerekçeli kararda karar tarihinin 26/12/2014 olarak gösterilmesi ve her bir kararın ayrı ayrı infaz edileceği, ek kararda da C.M.K."nun 232. maddesinde yer alan hususların yer alması gerektiği gözetilmeden, sanıklar hakkındaki kamu malına zarar vermek suçundan kurulan 26/12/2014 günlü karar ile sanıklar ... ve ..."ün gözaltı ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin TCK"nun 63. maddesi gereğince mahsubuna karar verildiği halde, karar başlığında gözaltında ve tutuklu kaldıkları sürelerin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/2-d maddesine uyulmaması,
2-Kamu malına zarar vermek suçuna ilişkin 26/12/2014 tarihinde duruşma açılarak, sanıklar ... ve ... ile müdafii duruşmada hazır edilmeden hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3-Sanık ... hakkında önce T.C.K"nun 165/1. maddesine göre temel ceza 2 yıl hapis ve 370 gün adli para cezası olarak belirlendikten sonra, T.C.K."nun 62. Maddesi uygulanarak 1/6 oranında indirim yapılırken, 1 yıl 8 ay hapis cezasının yanısıra 608 gün adli para cezası verilerek, fazla adli para cezasına hükmedilmesi,
4-Sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
5-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.05.2016 tarih, 2014/13-159 Esas, 2016/257 sayılı kararında yer alan "Malın başkasına ait olup olmadığı özel hukuk kurallarına göre belirlenmelidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu durumda trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören sözleşmelerin geçerliliği, maddede öngörülen şekil şartlarına uygun şekilde yapılmalarına bağlı olup, geçerlilik koşulu olan bu şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmeler geçersiz olduğundan, geçersiz satış sözleşmesi uyarınca taralar verdiklerini geri isteyebileceklerdir. Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak aracı teslim alan geri verme yükümlülüğü altında bulunurken, aracın kayıt maliki de sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca bedeli iade edecektir. Bu durumda, aracın mülkiyeti karşı tarafa geçmeyecek, ortada hukuki bir uyuşmazlık bulunacaktır." şeklindeki görüş karşısında, aracı haricen satın aldığında kuşku bulunmayan sanık ..."ın aracın maliki olmadığı gözetilmeden, sanıktan satış bedelinin tamamını da tahsil etmeyen malen sorumlu ..."e teslimi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... müdafii ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.