20. Hukuk Dairesi 2016/14013 E. , 2017/9468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...köyü 101 ada 1 parsel sayılı 74960515.60 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı gerçek kişiler, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla dava açmıştır. Davanın devamı sırasında 04.05.1943 tarih, Cilt:14, Sıra:4, Sayfa No:129"da kayıtlı tapu kaydına dayanmışlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile dava konusu ... ili, ...ilçesi, ...köyünde kain 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, teknik bilirkişilerin 22/05/2014 havale tarihli raporuna ekli krokide (B) harfi gösterilen 8523,40 m²"lik kısmın tefriki ile aynı adaya son parsel numarası verilmesi suretiyle davacı ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen 11176,16 m² ve (D) harfi ile gösterilen 5364,38 m²"lik kısmın orman vasfıyla Hazine adına, 101 ada 1 sayılı parsel içerisine katılmasına, (C) harfi gösterilen 858,35 m² alanın ...köyü,... Araba Yolu olarak tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacıların dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı, (A) ve (D) harfli bölümlerin orman sayılan yerlerden olduğu, (C) harfli bölümün ise yol olarak göründüğü belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacıların davası kısmen kabul kısmen reddedildiğine göre, reddedilen kısım yönünden 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi gereğince davalı ... Yönetimi lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmemesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 9 numaralı bendi olarak “Davalı ... Yönetimi kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi gereğince takdiren 500,00.-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı ... Yönetimine verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.