22. Hukuk Dairesi 2017/12727 E. , 2018/11215 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, 31.10.200 tarihinden itibaren davalı işyerinde makina operatörü olarak çalışmasını sürdürürken, 06.06.2013 tarihinde iş akdinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Somut olayda; 31.10.2000 tarihinden itibaren davalı işyerinde makine operatörü olarak çalışan davacının iş akdi, 11.05.2013 tarihinde 23:10-23:50 saatleri arasında davalı şirkete ait iki adet çıtayı işyerinden çıkartarak evine götürdüğü gerekçesiyle İş K. 25/II-i ve h bendleri gereğince feshedilmiştir. Davacının 20.06.2013 tarihinde işçilik alacaklarına yönelik dava açmasının akabinde 11.09.2013 tarihinde ...C.Başsavcılığı"na davacı hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olup, ...2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/375 esas sayılı dosyasından açılan dava neticesinde davacı hakkında suça konu malın değerinin azlığı ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak, ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacı savunmasında; işyerinde "kırpık" olarak tabir edilen işe yarar nitelikte olmayan atık malzemeyi, yakacak olarak kullanmak için eve götürdüğünü, bu malzemelerin işverenden izin alınmaksızın personelce alınabildiğini,değerinin maksimum 3-5 TL civarında olduğunu ifade etmiştir. Dinlenen davacı tanıkları da, alınan malzemenin "tahta parçası" tabir edilen paletlerden çıkan malzeme olduğunu, isteyen personele bu kırık parçalardan oluşan malzemenin verildiğini doğrulamışlardır.
Feshe konu edilen olay 11.05.2013 tarihinde gerçekleşmiş olup, davacıya her ne kadar 14.05.2013 tarihinde fesih bildirimi gönderilmiş olmasına karşın, hizmet döküm cetveline göre davacının Mayıs 2013 ayında hizmetinin 30 gün olduğu ve işten ayrılış bildirgesine göre ise 06.06.2013 tarihine dek işyerinde çalıştırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu tespite göre esasen fesih işleminin yasal süresi içinde fiilen uygulanmayarak davacının işyerinde çalıştırılmaya devam edildiği anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan delil durumuna göre, davacı tarafça işyerinden alınan malzemenin, işyerinin faaliyet konusuna göre sarf malzemesi niteliğinde olmayan, ekonomik değeri çok düşük atık malzeme türünde olduğu, davacı dışındaki işçilerin de bu malzemelerden alabildikleri, bunun yanı sıra; iş akdinin fiilen 6 günlük yasal süre içerisinde feshedilmediği dikkate alınarak, davalı işverence feshin haklı nedene dayalı olduğu ispat edilememiş olması nedeniyle, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.