3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20131 Karar No: 2018/7342 Karar Tarihi: 28.06.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20131 Esas 2018/7342 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/20131 E. , 2018/7342 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizine davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; muris ..."un ... 1.Noterliğince düzenlenen 10.12.1993 tarih ve 41677 yevmiye nolu vasiyetnamesinin açılıp okunmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, yasal sürenin sona erdiğini ve ayrıca açılan vasiyetnamenin iptali davasının reddine karar verildiğini, verilen red kararının kesinleşmiş olduğunu, diğer mirasçılar tarafından vasiyetnamenin iptali ve benzeri hususlarda herhangi bir dava açılmadığını belirterek, vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... ile ...; vasiyetnamenin saklı paylarını ihlal ettiğini, tenkise tabi olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, tarafların müşterek murisi ..."un ... 1.Noterliği"nin 10/12/1993 tarih 41667 yevmiye nolu düzenlenme şeklinde vasiyetnamesinin tenfizine, karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava, vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın kabulüne karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalıdır. Bu nedenle de hükümde tenfizine karar verilen taşınmazın tapu kayıt bilgileri, kimin hissesinin iptal edildiği ve kimler adına tescil kararı verildiğinin gösterilmesi gerekir. Sadece vasiyetnamenin tenfizine şeklinde hüküm kurulamaz. Karar bu haliyle infazı kabil nitelikte değildir. Mahkemece, vasiyetnamenin tenfizine denilmekle yetinilerek, infazda tereddüte yol açacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2) TMK" nun 571/3. maddesi hükmü uyarınca; saklı pay sahibi mirasçı tenkis iddiasını, def"i yoluyla her zaman ileri sürebilir. Somut olayda; mirasbırakanın oğlu olan davalı ..., vasiyetnamenin saklı paylarını ihlal ettiğini belirterek, tenkis iddiasını, def"i yoluyla ileri sürmüştür. Bu durumda, mahkemece; davalı tarafından def"i yoluyla ileri sürülen tenkis iddiasının usulünce incelenmesi ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.